K A P I D A K İ D A N A
“ Kapıda ki danadan öküz olmaz ! “ Bu atasözünün
açılımı ; tanıdık bireylerin istedikleri kadar çabalasalar dahi dışarıdan
gelenlere karşı yetkinlik sırasında geride kalmalarıdır. Yerel olan birey;
şehrinin dışından gelen yabancıyla rekabet edebilmek adına baştan yenik başlar,
ama yine de bıkmadan hizmetlerini sunma hamlesi ile var olmaya çalışır.
20 yıl aralıksız hizmet
ettiğim ilçemde deruhte ettiğim görevlerimde ve çeşitli kültürel faaliyetlerim
de ; hep “ o bizim danamız ! “ muamelesini bire bir yaşamış biri olarak bu
sözün ne kadar doğru olduğunu gördüm. Ama bu yaşanmışlık ve gerçekler beni asla
hizmetlerimden alıkoyamamıştır.
İşte bu düsturla; 66.
doğum günümde doğduğum, büyüdüğüm 1987 yılına kadar çeşitli sahalarda hizmet
verdiğim güzel ilçem Çarşamba’da 1. Kitabım olan “ ASILI KALDIM GÖZLERİNDE”
‘nin 2. baskısı ve yeni kitabım “ÇIĞLIKLARIN VALSİ “ ile ilgili olarak “
Kitap Tanıtım, Söyleşi ve İmza Günü “ tensibini uygun görerek ; bu etkinlik talebimi Çarşamba İlçesi Belediye
Başkanı Sn. Hüseyin DÜNDAR’ la paylaştım. Sosyal ve kültürel konulardaki
faaliyetleri daima ön planda tutan, 3 kitap fuarı düzenleyen, fakülteler ve
Gençlik Merkezi açılmasına vesile olan ve ilçenin bu sahada da çehresini değiştirerek
katkı sağlayan sevgili başkanın tasvip ve tensipleri ile 10. Ekim.2015
cumartesi günü saat 17.30 da Vefa Yaşam ve AVM’de mezkur imza gününü icra
ettik. Bu etkinlikte koordinatör olarak görevlendirilen Belediye Basın İşleri
Müdürü Sn. Mustafa Altuner bizzat her konu ve ihtiyaçlarla ilgilenerek samimi,
zaman mefhumu olmadan mesai sarf
etmeleri her türlü takdirin üzerindedir. Salon temini ve her türlü dizaynı,
anons, toplu mesaj, billboard ve muhtelif iş yerlerine asılan afişlerle bu
etkinlik belediyemizce duyurulmuştur.
Ayrıca şahsım tarafından bire
bir, telefon ve mesaj gönderimleri ile bazı çevreler ve arkadaş- dostlar bilgilendirilmiştir.
Hal böyle iken; tarih
bir kere daha tekerrür etmiş ve ancak 100 kişilik bir kitle salonda bulunmuş;
mazeretlerine binaen bir kısım ise çiçek ve çelenkleri ile varlıklarını salonda
hissettirmişlerdir. Elbette ki katılımcıları burada tek tek belirtmek mümkün değildir. Kendilerine içten
şükranlarımı sunuyor, sanata ve sanatçıya verdikleri bu destek ve katkıdan
dolayı teşekkür ediyorum.
Onca yıllık yaşantımda
kayda değer olan hayata dair ne varsa yaşam heybemde biriktirdiklerimi iki kitapta toplayarak okurlarımla buluşma dileğimin altında asla ve
katiyen maddi ve manevi bir nemalanma heves ve beklentisinde olmadığımı
belirtmek isterim. Bütün gayem; bunları ölmeden insanlara ulaştırtmak ve
kültürel anlamda topluma, öncelikle de hemşerilerime katkı sağlamaktır. Kitap
satıp maddi bir getiri sağlamak ve bununla geçinmek gibi bir ihtiyaç içinde
değilim. Tüm amaç; belki üç beş kişinin bu birikimlerle gelişmesine imkan
sağlamaktır. Kaldı ki bu yaşta bir nam ve şöhret beklentim zaten düşünülemez.
Kim olursa olsun ;
kişilerin takdirlerine elbette ki son derecede saygılıyım. Davete icabet
kişilerin kendi tercih ve takdirlerine aittir.Onların tercih ve kararlarını
kanalize etmek, sitem etmek ve zorlamak abesle iştigaldir. Asla bir kırgınlık
ve eleştiri söz konusu olamaz. Ancak; yine de salonda olmalarından onur ve mutluluk
duyacağınız, hep gönlünüzün gözünüzün aradıklarının ve banko dediklerinizi
görememek ister istemez bir burukluk yaratır; bunu da gizlemek karakterime ters
düşer.
Öte yandan; üzerinde
durmak ve Eleştirmen- Yazar kimliğimle temas etmek istediğim diğer bir husus
Siyasi Partilerimizdir. Şahsen hiçbir partiye resmi üyeliğim, fanatikliğim ve bayraktarlığım yoktur. O nedenle de ayırım
yapılmadan 3 partimizin İl Başkanlarına
biri telefonla, diğer ikisine ise Sosyal siteden özel mesajla bu etkinlik
bildirilmiştir. Seçim sathına girilmiş olması elbette ki sahada çalışma yoğunluklarını
arttırmıştır. İcabet etmemeleri doğaldır. Ancak atılan mesajları gördükleri
halde yanıt vermemeleri ve hiç olmazsa çelenk, çiçek gibi adet haline gelmiş ve
bir kadirşinaslık örneği gösterilmemesi veya yönetim kurullarındaki bir üye ile temsilin
sağlanmaması manidardır.
Öte yandan bu davranışa bir takım
STK, Dernek, Vakıf, Birlik Başkanlarının ilavesi daha da üzücüdür. Kişilerin
gelip gelmemeleri kendi tasarruflarıdır. Ancak bahse konu olanların temsil
ettikleri kitleler, gurup ve müntesipleri adına bu tür faaliyetlerde destek ve değer
amaçlı bulunmaları şahsımca mecburi ve etik olandır.
Bütün bunlar asla bir
şahsi serzeniş değildir. Sadece bir durum tespitidir. Gelenler, iştirak edenler
başım üstünedir. Diğerlerine de eyvallahım yoktur. Bu yaşta zaten hayata bile
eyvallahı olmak arsızlıktır. Sözlerim bu
gün toplum için sanata ve sanatçıya verilen değer ve itibarsızlığadır.
Ben neticeyi bile bile riski göze
alarak kapının danası olarak; ÖKÜZ olamamışsam bile bu etkinliğimin ;
meslektaşlarıma kapıyı açmasına vesile olmasını diliyorum. Sanatçının,
edebiyatçının, yazanın ,çizenin yereli, mahallisi, ulusal ve uluslar arası
olmaz.Olmamalıdır. Meşhur olanlar vardır. Olacaktır da…Kapınızdaki danaları da
bir kenara atmayın… Gidin… Dinleyin.. Okuyun… Belki nice meşhur olanlardan
aşağı olmadıklarını ve eserlerinde kendinizi bulacağınız, düşündüren, yol
gösteren çok şey bulursunuz. Bunları yapmadan bu tefrike kalkmamak en akılcı
yoldur.
Ben her yerde ; bir
kişiye bile konuşan, anlatan biriyim. Katılımın az olması umurumda değildir.
Daha çok yazacak, daha çok eser vereceğim. Okursunuz, okumazsınız, gelirsiniz ,
gelmezsiniz. Sizler bilirsiniz…. Eyvallah !!
Ben ; burada bir hatıramı
derc edeceğim. Çarşamba Belediyesi 3 . Kitap Fuarına iştirak ettiğim kısa
surede Sn. Murat Ertosun’la standıma gelen Hüseyin Ertosun adlı beyefendi ;
aldığı kitabımı lise- 1 öğrencisi oğlunun
adına imzalamamı istediğinde ; o kadar hayret ve mutluluk hissetmiştim
ki. Önceki yıllarda o yaşlarda oğullarının beline silah sokanlar, şimdilerde
kolunun altına kitap koyuyor ve o gençler baş uçlarında kitap bulunduruyorlardı.
İşte bu anım bana büyük güç verdi, Evet; bu bilinç yeşermiş ise bunu daha da
yeşertmek, sulamak, geliştirmek benim gibi bu kapının danalarının ,
meslektaşlarımın görevi olmalıdır. Bu gün
o salonda 100 kişi olanlar ; tüm arkadaşların gayreti ile her etkinlikte
artarak devam edecektir.
Salonda devletim vardı.
Kendileri mazeretleri dolayısı ile bizzat iştirak edemeseler bile gönderdikleri
o muhteşem çelenkle varlığını hissettirdi. Bahsettiğim Çarşamba İlçesinin gülen
yüzlü, şefkatli, sevgi ve saygı dolu, hizmet sevdalısı, sanatçıya sanata değer
veren gerçek bir beyefendi olan Sn. Caner Yıldız’dır. Minnettarım.
Tüm katılımcılar yanı
sıra; tekerli sandalyeleri ile 2. kata
çıkan ve bana doğum günüm nedeni ile buket takdim eden ÇA- BED Başkanı Kerim
Deniz ve ekibine; Çerkes Derneği Başkanı Cevat Ersan’a, Çarşamba MHP Kadın
kolları başkanı Sn. Semra Demirsoy ve eşlik eden yönetim kurulu üyelerine; Samsun CHP Kadın Kolları
Başkanı Selime Kazanç’ın çelenkle iştirakine; 29 MV. Adayından tek katılımcı
CHP adayı Cem Yılmaz ve İlkadım Kadın Kolları yönetim kurulu üyelerine, her
kesimden çok değerli katılımcı dost, arkadaş ve edebiyat sever ile
meslektaşlarım Şair İbrahim Coşar ve Aşık İsa Kahraman’a ve beni asla yalnız
bırakmayan emsalsiz eşim. Oğlum, kardeşlerim ve gelinlerime şükranlarımı
sunuyorum .
“Kapıdaki danadan öküz
olmaz !” atasözü doğrudur. Ama Çarşamba’m bu vecizi zamanla istisna olarak
yerle bir edecektir. Ve diyorum ki “ Ne ekersen, Onu biçersin !!! “