Babama Japonya'yı Sevdiren Kadın-64
...
“Bu kadının Adı Hitomi Kinugawa ve şu anda aranızda olan asil
bir Japon Kadını… Ve benim Japonya’ya gelmeme, Japonya’da Japonca öğrenmeme ve Japonya’da
ihtisas yapmama bir nevi vesile olan kadın… Hatta bana ve “Babama Japonya’yı
Sevdiren Kadına” muhterem Hitomi Hanıma teşekkürlerimi borç biliyor ve bu
teşekkürümü huzurunuzda kendilerine arz ediyorum.”
“Dr. Ayumi Hanım, yanlış bir evliliğin ürünü olarak
dünyaya gelmiş, yıkılan bir evliliğin enkazında kalmaktan son anda kurtulmuştur.
Daha ilk günden ona sahip çıkan ve kendi öz evlatları olsa ancak bu kadar
bakabilecek insanlar olan ve Tokyo’da yaşayan Bay Akira ve Akiko-san’a
yaptıkları onca fedakârlıklarından dolayı teşekkürü fazlasıyla hak ettiklerine
inanıyorum.”
“Babama Japonya’yı Sevdiren Kadın”ı alkışlarınız arasında
sahneye davet ediyorum. Dr. Ayumi Hanımın öz annesi olan Hitomi Hanım efendiyi
ve üniversitenizin Japon Dili ve Edebiyat bölümün mezun olmuş ve Kyoto’da
eğitmenlik görevini başarıyla sürdüren değerli Yumi Hanımı da sahneye davet
ediyorum.”
Dr. Ayumi bu güne kadar hiç tanımadığı öz annesi ve ikiz
kardeşi ile karşılaşacak… Yıllarca evladının hasretiyle kıvranmış acılı bir
annenin mutluluğuna şahit ve ortak olacaksınız.”
Bir alkış tufanı
koptu. Oturanların hepsi ayağa kalkarak alkışa devam ediyorlardı. Basın olarak
gelenlerin flaş patlatmaları, farklı açılardan görüntü yakalamaya çalışmaları
ile ortalık bir anda hareketlenmişti.
Dr. Ayumi de şaşkınlık içindeydi. Olayların kıyısından
köşesinden haberdardı ama bu kadarını da beklemiyordu. Gözlerine inanamıyordu.
Yumi de birebir kendisinin kopyasıydı. Yumi de şaşkınlık içindeydi. Yıllar
sonra bir kardeşinin olduğunu öğreniyordu hem de ikizi…
Salondakiler önce Anne-kızın gözyaşları içinde
kucaklaşmalarına şahit oluyordu. Anne kız bir bütün olmuşlardı. Hitomi Hanım gözyaşları
içinde kızı Ayumi’yi kokluyor öpüyor, öpüyor kokluyordu. Yumi de her ikisini
birden kucaklamaya çalıştı. Üniversite yönetimi de şaşkınlık içindeydi. Yapılan
bu sürprizden onların da haberi yoktu.
Dr. Safa “Değerli davetliler, bizi dinlemekten dolayı
gösterdiğiniz sabır için teşekkür ediyoruz. Görüyoruz aile her milletin temel
taşıdır. Aile bağları koparılıp atılan toplumlar daima yıkılmakla yüz yüze
kalacaktır. Aile toplumların temel taşlarından biridir. Sağlıklı ailelere sahip
toplumlar, güçlü toplumlardır ve kolay yıkılmazlar. Toplumların sağlıklı olması
ise ailelerin mutlu ve huzurlu olmasına bağlıdır.”
“Bilmeliyiz ki, çocukların karakterlerinin belirlendiği
yer aile ocaklarıdır. İlk tepkilerini, kabul ve retlerini aile içinde yaparlar.
İyiyi-kötüyü, güzeli-çirkini ve doğruyu ve yanlışı burada öğrenirler.”
“Mutluluk yuvası, sevgi ocağı ve huzur kucağının temeli
sağlam bir evlilikle atılır. Hayatı boyunca birlikte yaşayacağı, kendisine
yardımcı, refakatçi, arkadaş, sırdaş ve yoldaş olacağı kimsenin seçimi çok
önemlidir.”
“Aile; kişinin huzur bulduğu bir ortam, hem neslin devamı
için bir vesile, hem de kişiyi çeşitli kötülüklerden koruyan bir araçtır.
Evlilik sadece iki cinsin bir araya gelmesiyle oluşmaz. Evlilik ciddiyet,
hassasiyet ve haysiyet ister.”
“Eşler birbirine verdikleri değer, sevgi ve saygıyla
mutluluk ağacını dikmeli, çocuklarda bu mutluluğun meyveleri olmalıdır.
Çocukların varlığı, sağlığı ve başarıları bu meyvenin çekirdeğini fidana
dönüştürür. Mutlu olmayan eşler, mutlu çocuklar yetiştiremezler.”
“Eşler birbirine hem dost, hem arkadaş ve hem de sırdaş
olmalıdır. Sevgide cömert ve nefrette cimri olunmalıdır.”
“Aile yapısı güçlü olmayan toplumların çözülmesi ve
çökmesi elbette kaçınılmaz olur. Aile değerlerini kaybeden toplumlar özlerini
kaybederler. Paylaşmak evliliğin en
temel taşlarından biridir. Hayat denizinde sığınılacak en güvenilir liman
ailedir. Eşler arasında tartışma olabilir. Tartışma üstün çıkmak için değil, en
doğru ve en güzeli bulmak için olmalıdır. Eşler arasında baskı değil ikna,
çatışma değil uzlaşma, saldırı değil bildiri ve iletişim olmalıdır.”
“Unutmamalıyız ki Sevgi ortamında yetişen çocuklar
kendisi ve çevresiyle barışık olurlar. Kendilerine ve başkalarına güvenen,
sevecen, mutlu ve umutlu olurlar. Ailede sevgiyi doğran şey ilgidir. İlgi
sevginin hem anası, hem de çocuğudur. Sadece “seni seviyorum” yetmez. Bu sevgi
ilgiye ve davranışa dönüşmelidir. Bedeli ödenmemiş sevgi, haksız kazanca
benzer.”
...
Devamı var
...
Ant-150915