Bir Ecelsiz Ölüm
say ki yarım kalmış bir masaldı ömrümüz
eski bir vakitten
kanatları çoktan yaralıydı kuşun
ve sessizce bir karanfil ağladı rengince
sonra her şeye
bir uzun gök sustu çocuk
ırmakların diliydi bu
acının gözyaşına usulca sinişi
ve bir şiirin zikriydi dışarı da çiseleyen yağmur
ve yüreğin
yaprak gibi savrulmasıydı bir vedanın ardından
her gecenin sancısından mükellef
bir vazgeçişin
içten içe esen bir rüzgarlarla
manşetlere taşınmasıydı
ne çabuk yayılıp kirleniyor kir bile
say ki yarım kalmış bir masaldı
bir avuç toprak serpti bütün sahte ışıkların üzerine
ve sonra
kan sustu çocuk bütün bir ömrüne
bazen elleri yetmezdi yüreğiyle kucaklardı
sevinç kırpıntılarını
sonra
taş plakta cızırdayarak çalan eski bir şarkı sanki içine çöktü
sanki bir dağ bütün içini çocuğa döktü
bir el sanki göğsünü yarıp
yüreğini yerinden söktü
say ki yarım kalmış bir masaldı
bir serçenin gözleri kanadı
sonra ecelsiz bir ölüm
sustu çocuk bir ömre
18:02
şimdi/öylesine
(
Bir Ecelsiz Ölüm başlıklı yazı
ACZ tarafından
16.11.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.