Rivayetlere yüklü çökkünlüğüme mahal veren

Hüznü yeknesak fazlasıyla pervasız

Ölü ve körelmiş yetilerime nazire eden

Sitemi düşürmeyen dilinden,

Mıhlanmış yerin dibine,

Kör vicdanların elinde oyuncak,

Cefa yükün en ağırı,

Belli işte, yüreğe zor gelen.

 

Hicranı, muğlâk tedirginliklerime düşmüşken

Gölgesi kanayan dünlerin, hanidir ruhuna okuduğum

Surelerde kaybolmuşluğum:

Sitemkâr, beynamaz müritleri şeytanın

Taparken ilahına;

Hörgücü eğri, muğlâk yaratıları

Engebeli düzlem ertesi sırtların

Karınca torbası rahmine düşen tohum kadar

İsyankâr ve ulvi bir dokunuşla cebbar gölgelerin

Tedirgin ihlali.

 

Sanırsın ki düş ertesi bir yorgunluk:

Kâh mefta kâh cenin,

İnkârı ne mümkün:

Ahir ömürde ne çok tasa,

Mükellef bir sofra oysa

Varlıkların dayatası,

Boydan boya dizilmiş tahakkümperver mizaçlarına

Kondurdukları mendebur ve çalıntı bir kahkaha.

 

Dünü öteleyip, yarına çıkma kaygısı,

Önü kapalı, mizacı karmaşık,

Yılgın adam öfkesi.

 

Yılan ve sakil izbelerde kıvrımları belirgin bir kadın:

Sanırsın ki dünkü çocuk

Ve soluduğu her bir cümle alabildiğine sitem yüklü

Babadan zengin belli,

Kim bilir belki de sakil bir aşüfte.

 

Hüzne delalet gece,

Geceye gebe hüzün.

Geldim, gördüm de ne oldu

Kırık bir hıçkırık tıkadı genzimi.

Ah ben: Asabi, yangın yürekli bir sefil,

Gönül teknemde durgun bir hava,

Gölgelere meyletmiş bir kez

Sanırsın ki doğuştan sabıkalı.

 

Hacizli dünya; yorgun ve telaşlı

Gün kısık gözlerimin nezdinde.

Anlık tereddütlerin muğlâk yaratılarına

Hoşnut bir tezahürü yeknesak iğneli ahkâmların.

 

Emsalsiz bir gıybet, sirayet ettiğim

Nakşeden defolu ne çok söylence,

Rast geldim bir kez

Kaderin hükümranlığına

Söz geçiremediğim,

Hanidir ıssızlığımın ortasına diktiğim

Tohumlarım ve biteviye nifak sokanlara inat

Soluduğum her köşe başı.

Solduğum kıyısı gönlün

Haznemde yenilgi,

Bağrımda gönül yarası.

Ümmetime sığınıp da,

Kapı önüne konduğum

Ve dirayetsizliğime paye veren

Aslını inkâr etmekse mağlup geldiğim

En sakıncalı notayım.

 

İmtina etmekse payına düşen,

Hadi savur sen de gölgemi

Ki layığımı bulayım.

Kırık haznelerin solgun çiçekleri,

Kıdemli yalnızlıkların ahkâm kesen deviniminde

Kayıp verilen nice yakarış

Bir nebze de olsa serzeniş

Yüklü olmasa da sitem addetme asla

Yürekten geçeni;

Yolu kayıp bir serkeş altı üstü

Teferruatı yürekte gizli

Nicedir emsalsiz bildiğim hazin dokunuşu kaderin

Uzak bilip yakın hissettiğim.

 

( Gönül Teknem... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 24.12.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu