Gün geçtikçe evliliğe olan inancım bir kat daha artmıştı. Nesrin'in ailesinden düğün tarihini görüşelim diye bir davet gelmemişti henüz. Yine de sözlüydük. İstdiğimiz gibi dolaşabiliyorduk. Kimsenin lafına kulak asmamıza gerek kalmadan. Bugün yeni işime başlayalı bir haftayı geride bıraktım. İş arkadaşlarım sıcak ve sevecenlerdi. Evden işe işten eve dönerken ara ara burnum kanıyordu. Havaların sıcak oluşundandır desemde. Bu bir hafta boyunca iki üç kez tekrarlanmıştı. Doktora gittim. Kan verip sonucunu bekledim. Sonuç öğleden sonra saat 15:00'da çıktı. Doktor'un yanına gittiğimde duyduklarım karşısında şok olmuştum. Doktor'' Kaan Bey almış olduğumuz kan neticesinde bir sonuca vardık. Sonuca göre siz kansersiniz''dedi. Bu bir anda nasılda çıkmıştı ağzından. ''Nasıl ya ne alakası var''dedim. Doktor'' Biliyoum zor bir durum ama söylemek zorundayım. Sizin bir yıllık ömrünüz kaldı. İstediğiniz gibi doya doya yaşayın. Yine de tedavi olmayı isterseniz. Tıbbın sunduğu hizmetler dairesinde tedavi etmek için elimden geleni yaparım''dedi. Hastaneden çıktığımda rengim sararmıştı. Ne yapacağım ben şimdi. Haber bekliyorum evleneceğiz biz. Hayır hayır bunu Nesrin'e yapamam. En iyisi onun hayatından çıkmak. Onu çok seviyorum ama bir yıl sonra yine terk etmek zorunda kalacağım. Aklımı yiyeceğim. Telefonum çalıyor. Bakıyorum göz ucuyla Nesrin arıyor. Bir kaç kez mesgule atsam da Nesrin ısrarcı. Bir daha çalsa açacağım  diyorum. Biraz yürüdükten sonra telefon yeniden çalıyor. Nesrin''Alo Kaan neden cevap vermiyorsun, sana bir sürprizim var. Neredeysen buluşalım''dedi.  Bende ''Olur yine aynı yerde buluşalım''dedim. Kız Kulesine geçtim. 


Onu beklerken ilk kez böylesine acı çektiğimi hissettim. Sanki ölümüm için gün sayıyordu cellat denen hayat! Bir çay söyledim. Oda benim gibi yaralıydı. Ondan akan tavşan kanı benden akan yarım bırakılmış bir sevdanın son kanıydı. Nesrin çıka geldi. Yüzüne bakmadan elini sıktım. Yerine oturdu. Bir gariplik olduğunu sezmişti. Çantasını masaya koyduktan sonra heyecanla''Ailem müsait bir zamanda sizi yemeğe bekliyorlar. Düğün tarihini konuşmak için''dedi. Bense ne diyeceğimi bilemedim. Nesrin yüzündeki sevincine ortak olmamı bekliyordu benden. Bense tek kelime etmeden çayımı yudumlamaya devam ettim. Nesrin'' Neyin var senin. Yüzün asıldı birden. Oysa sen değil miydin bu düğünü çok uzattınız diyen. Ne oldu da şimdi tek kelime etmiyorsun. Ne çabuk soğudun benden''dedi. Oda yüzünü astı. Bir açıklama yapmak zorundaydım. Ve yaptım da. '' Nesrin ne saçmalıyorsun sen. Senden daha çok ben istiyordum bu evliliğin bir an evvel olmasını. Senden soğumak mı? Eğer bir çay olsaydım. Termos'um olurdun benim. O yüzden senden dahası sevdandan vazgeçmiş değilim''dedim. Nesrin yaptığım çıkıştan memnun kalmıştı. Hala içini kemiren şeyler vardı. Haklıydı da. Buraya geliş amacım hastalığımı ona sezdirmeden ondan ayrılmak istediğimi söylemekti. İç sesimle konuşmamı Nesrin'in sözleriydi bölen'' Benim anlamadığım. Cümlende istiyordum lafı geçti. Yani artık istemiyor musun? Yoksa ben mi laf ebeliğine soyundum''dedi. Bende'' Sana her şeyi anlatacağım ama sözümü kesmeyeceksin. Ve neden gibi bir soru yöneltmeyeceksin''dedim. Oda bir an söyleyeyim diye ne dedimse tamam dercesine kafasını sallıyordu. Bende anlatmaya başladım. '' Dört yıldır birlikteyiz. Ben hep seninle mutlu bir yuvamız olsun diye hayal ettim. Bir bahçemiz ve içinde oynayan çocuklarımız... Ama gel gör ki herkese derman dağıtan doktor bey! Bana zehir içirmişti şerbet niyetiyle sözlerinden. Kan vermeye gittim. Bana sen kansersin dedi. İnanamadım. Ve seni üzmeden hayatından çıkmak istedim. Ama onu da başaramadım. Öğrendin işte neden istiyordum imasında bulunduğumu''dedim. Nesrin gözyaşlarını tutamadı. İlkez yanaklarına değmiyordu gözyaşları. Sanki kedere isyan bayrağı çekmişti. Ama çabuk toparlandı. '' Bana bunu neden demedin bilmiyorum. Ama ayrılık kelimesini lügatımızdan çıkarmalıyız. Kader dediğin kanserden de üstündür. Ne badireler atlatılıyor. Hem kansere de çözüm bulundu diyorlar. Hem bizim sevgimiz kanseride yenecektir. Ben buna inanıyorum. Düğüne gelince onu erteleyebiiriz. Senin tedavin biter bitmez evleniriz'' dedi. O an bende tutamadım gözyaşlarımı ve sarıldım ona. Ne kadar da hatalı bir düşünceye kapılmışım ondan ayrılmayı göze alarak. Hesabı ödeyip tedavi olmak için hastaneye gittik. Altı aylık bir tedavi uygulanacak dediler. Kabul ettim. Ve altı ay boyunca hastanede yatacaktım. Nesrin refakatçı olarak yanımda kalacaktı. Bugün hastanedeki ilk gecemiz...

Devam edecek...
( Aşk Olsun-10 başlıklı yazı Mecaz Adam tarafından 19.01.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.