Geldin yıllar sonra yine geçtin karşıma
Zaten zehir katmıştın giderken aşıma
Yine ayağını sürterek geldin bela açacaksın başıma
Birazda senin başına gelsin belki gider hoşuna
Yoksa ben bunca yıl yaşadım sanma boşuna
Bundan sonra seni salacağım dertlerin yokuşuna
Al git kendini tak dertlerin koluna herkes kendi yoluna
Birazda senin başına gelsin belki gider hoşuna
Sen giderken son bahardı nasıl dersin yazdı
Giderken söyle mezarımı kim kazdı
Elinde giderken var
olan bu sazdı
Ben sazdan çıkan nağme ile nefretini çaldım
Giderken gönlümde sanma sen bir beydin
Kendin gittin kendi kazdığın kuyuna düştün
Şimdi pişman oldun ne yüzle yanıma geldin
Ben her gün kayalarla taşlarla bu yüreğimi deldim
Sen gittin ey zalim ben yaşamadım öldüm
Herkes yaşarken ben kazdığın mezara kendimi gömdüm
En sonunda yeter dedim seni kalbimde söktüm
Yıllar sonra yine pişmanlık içinde seni karşımda gördüm
Yıllarca gülüşünü saçlarıma ördüm
Gece gündüz rüyamda hep seni gördüm
En sonunda anladım ben bakan bir kördüm
Def ol git başımda ben seni benden önce mezara gömdüm
Sen neşeyi hiç yanına almazdın
İnsanlık nedir bilmez merhametle sarmazdın
Bir insanın karşında arsızca hiç bu kadar kalmazdın
Şiş sokulsun o gözünle
hiç böyle yalvararak bakmazdın
Kul Mehmet'im def ol git başımda varma yeter mihnet
O gittiğin o gün zaten etmiştin aşkımıza ihanet
Ben seni candan severdim kim soktu gönlüne husumet
Bundan sonra sen artık yaşa bulamayasın sükûnet
Mehmet Aluç-Kul Mehmet
(Nöbetçi Şair)