Çocukluğumuzun vazgeçilmez oyunları arasında saklambaç, yakan top, körebe vardı. Ne güzel geliyordu. Keşke hep çocuk kalsaydım diyeceğimiz türlerdendi. Şimdiyse hiç olmadığı kadar acı veriyor. Kendi evladından tokat yermişçesine…

 

Çocukluğumdaki oyunlar arkadaşlarımın bedenine giysi olmuş. Mesela en darda olduğum zamanlar. Dostlarım eskiyi yâd edercesine saklambaç oynuyorlar! Mesela sancılar içinde doğurttuğum aşk. Şimdi yüzüme bile bakmıyor. Ona göre ben körebeyim! Ve sen sevgili oynadığın her oyunla canımı yaktın. Hanginize yanacağımı inan hiç bilmiyorum.

 

Küs değil kırgınım yalnızca. Dost bildiklerimin arkamdan vurması yüreğimde kapanmaz yaralar açtı. En güzel hatıralarım yerini kötü anılara bıraktı. Artık bir yanım hep yarım kalacak.

 

Sana gelince ey aşk. Seni anlatmadan nasıl geçebilirim. Yüreğimin kor alevinde kaynıyor bedenim. Azabı daha dünyadayken tattım. Korkmuyorum artık zamansız gelecek ölümden…

 

Vebal salgını var. Kim girse hayatıma hep alacaklıyım. Kalbimde eski âlemlerden bir sarhoşluk var. Hadi elma dersem çıkın. Armut dersem çıkmayın. Elma…

 

 

 

( Vebal Salgını başlıklı yazı Mecaz Adam tarafından 16.02.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu