Edebiyat Evi
Editörüne Sitem.
Siteye üye
oluşumdan beri, sitenin özüne yani, edebiyat kurallarına uygun yazılar yazmaya
çalıştım. Bu kurallara uymamayı marifet sayanlara karşı eleştirilerde bulundum.
Edebi kaliteye önem verilmesini savundum. Uygulamalarımla önayak olmak istedim.
Gördüm ki, boşa kürek çekmişim. Doğru bildiklerimden ödün vermeyen birisiyim. Bu
eleştiri yazısını niye yazdığıma gelince:
İstanbul’un
önde gelen üniversitelerinden birisinde öğretim görevlisi olan bir editör, on
sene kadar önce yazdığım bir roman üzerine şunu yazmıştı. “Yazmadan önce
yazmayı öğrenmeniz gerekir!” Bu konuya dayalı olarak “Edebi Aydınlık” adlı
dört-beş bölüm olarak yazılmış bir yazı dizisinin ilk bölümünü siteye astım.
Sağ olsunlar, güne koymuşlar. Bu gece gördüm ki, güne koyma devam etmekte. Bir
başka güne konan yazı ise, “Yazmadan önce yazmayı öğrenmenin önemini ” adeta
çöplüğe atar nitelikte. Bu uygulama ibretlik ise eyvallah. Değilse, “Lütfen
yazımı günden alın.” Bu tavrım, asla bir başkasını aşağılamaya yönelik değildir. Sadece edebiyata verilen değerdir. Siteye yazı yazanların, yazım kurallarına uymasına yöneliktir.
Saygılarımla.
Veysel Başer