Feragat edilesi ellerin
miydi;
Bir boyutun sancılı
dalyasında
Yüzüme kapanan
kapıların ertesinde
Hükümlü parmaklıklara
misafir,
Tek kişilik hücremde
Salyaları akan
cümlelerde tehir ettiğim ne ise.
Telaşlı güncem,
Karalamaları
istiflediğim tek lehçem
Yabancı isyanlar
tanıyorum;
Tanınmazlığın gerekçesi
kekremsi bir zeminde
Ve yalıtılmışlığın
haznesinde acılarla dolu bir bavul
Yine zeminde en derin
ve en kıvılcımlı ölümden
Tasarladığın katili tüm
biriktirdiklerinin…
Öncesizlik ılımandı
sonraların müridi iken
Aynıların aynası,
Sonsuzluğun da goncası
O seyri sefer hem de yitip
gitmelerin tecellisi
Mühür gözlerinde yoksun
kılındığım
Ayrımcı bir rota,
Çalmayan şarkılardan
damlayan ne çok gamlı nota
Oysaki yalnızlığın
sonbaharı.
Kem gözler batıl
sözler;
Densiz yüreklerde
kıvılcım yüklü tetiği çekili
Ölümden peyda olan
yakarış:
Yine Tanrı’nın ve
sadece inancın
Hükmettiği gölgeler,
Berhudar ol yüreğim
dercesine,
Gömülü bir sandıkta
Kir(n)den arınmış o
yırtık duvak
Yine islerin muhalifi
aydınlık kadar da
Payidar kılacak
ikbalini
Vebalsiz söylemlerde
dokunaklı bir taahhüdün
Gelip geleceğim son
durağı.
İhlal edilesi aslında
Bil ki asla ne mübalağa
ne de
Aykırı bir söylemde
darmaduman bağrı yanık istilası
Kör mecnunların küflü
sevdası:
Toz kondurmaktansa
ölmeyi dilediğim,
Dilenmekse yorgunluğum
Dillenmek tenhalarda.
Mağdur bir bestede
kıyama durduğu şarkının,
Sözleri kayıp mı?
Asla!
Hele ki söz birliği
ettiği Tanrıların
Bir garip lehçe
Adımlamak nasıl da
payidar bir tarumar
Ötelenmelere yüklediğim
Başıbozuk sevdalarım.
İçli hiçliğin makamı
yine sefil bir reverans,
Diz çöktüğüm sadece
Rabbimin mekânı.
Cellât bir rota yine
beşerin isyanı
Oysaki gönülden
okuduğum her sure,
İçinde saklı yüreğin tekâmülü:
Bilumum mahrem yetide
Andan kopuk nice şirret
gölge,
Muhabir bellediğim yine
de nidalarıma sinen
Tek tek dokunamazken
Kelle paça her biri
Bilindik onca tahakküm
Oysaki içimde tutuşan o
saf terennüm.
Varlıksız bir meyyal,
Sanırsın ki her şeye
delalet
Sancılı makamların
Sanrı yüklü beyanları;
Kopup kopup eklediğim
yaprakları
Sefil papatyadan
umarken derman
Bir demde aradığım
hikmeti
Yine kovuşturduğum
ceberut bir izbe,
Kopup geldiğim
diyarlardan
Yürek dolusu umut
yüklediğim
Bilinmedik bir yörünge
iken
Yüreğin selamı,
Hani olur da rast
gelirim
Bilinmedik bir vakit;
Hani olur da iflah
olurum
Tevafuk yüklü zamanı
sorgularken
Tekil mütereddit
benlikte.