Değerli Üstat kardeşim Kenan Koç ne güzel yazmış:
Kukla dedi:
“Arkadaşım bizim bir hiç olduğumuzu,
Hareketlerimizi senin yönettiğini söylüyor
Bizi seslendiren, bunu besteleyen
Sen misin?
Arkadaşın doğru söylüyor; ama sen bunu bilemezsin.
Zira şu anda da seni söyleten ve bilen benim
“Öyleyse sen” dedi
Kuklanın ağzından kendine kuklacı:
“Senin ipin nerede? Senin sesin senden mi? Sen bildin mi kuklacını?”
Ben…
Dedi adam,
Kendinden kendine
Canlı bir kuklayım, kukla yapan.
Ama beni yaradan,
Çok daha başka bir şey, bir kuklacıdan
Ben:
Devinen ve söyleyen ruh,
Halleriyle var olabilen bilinç
Ben:
İpsiz sapsız kukla,
Senden çok daha zor bir yolda
Ben O’ndan aldığım borcu harcarım
Kendi yolumda.
Ve yolum O’nun yoluna vardıkça
Özgürüm anca.
Üstat kardeşim Kenan Koç kardeşimin: Mana Âleminin Gücü - Şiirler 10 – Canlı Kukla Şiirini okuduktan sonra, gelen ilhamla yazılmış bir denemedir. Şiirinde mana ve manevi hazlarla süslemiş olduğu bu güzel şiirini okuduktan sonra, düşünce dünyasına girerek, içinde uzun bir süre gezdim ve bir an sonra teneffüse çıkarak, iyice belli olmayan, mutlak aşikâr olmayan gizli olan şiirinde ki anlamı kendimce anlamaya çalıştım. Şair kardeşimin şiirindeki mana âleminde etkilenerek az gezintiye çıkarak bunları kaleme aldım. Bu duygu mana manevi haz dolu şiirine bu yazdıklarımla layık olmaya çalıştım, kusurum varsa af ola. Açtım gönül kapımı, bu gönül’kü hak olan Rahmanın donattığı merhamet ile” efsunlu bir dünyadır ki ancak kapısını açan bilir. Gönül gözü ile merhameti yanına alınca tüm güzelliklerin, hayatımıza geçmesi için iman ile kul muhatap olduğu anda çelikten zırhı ile tüm şer güçlerin bütün kaleleri yıkacak gücü ile insanları bir kukla gibi kullanmasına izin vermeyen, bu gönül ile açılmayacağı sanılan kapıları açan bir anahtardır ve onun yaratan Yüce Allah’ın içindeki gücü ile meydana getireceği ve zalimleri merhametsiz olanları yıkacak olan depremi şiddetini hiçbir şeyin ölçmesi mümkün olamaz.
Hani bazen kaçarız kendimizle baş başa kalmak için, işte o anlarda aman dikkat birileri bizi kapabilir, kukla yapmak için önümüze şatafatlı sözlerle, değersiz kan damlayan parasının gücü ile kapmaya çalışır. Kaçacaksak eğer gönüllerin olduğu muhabbet imanla donatılmış cana can olanların yanına kaçalım. Ansızın dostlarımızı ziyaret edelim ya da bol bol şiir okuyalım Romanlar okuyalım gönüldeki yalnızlığı silmesi için Yüce Allah c.c. teslimiyetle teslim olalım…
Bu âlemde yaşayan biz insanlar ve diğer canlılarla birlikte bir amaç ve gaye için yaratıldığımız gerçeğini hiçbir kimse söz davranış ”izim-mizim- düşünce ile değiştiremez, ancak bunu söyler ise kendini ve ona inanları kandırmış olur. Haliyle bu yalana inananlarda değerli şair “Üstat Kenan Koç” kardeşimin şiirinde anlattığı hiç bir şeyin farkına varmayan sorgulamayan merhametsiz insanların elinde bir kukla olarak kalmaya mahkûm olur. Biz kullar olarak, Yüce Allah'ın kontrolünde onun verdiği hayat ile nefes ile rızık ile yaşamış olduğumuzu bilen birer mümin olarak, bu yaşadığımız hayatının her anında Yüceler yücesi Allah'a güvenin ve teslimiyet ile nefis ve şeytana kukla olmadan, yüce Allah’a teslimiyet ile bu hayatımızı yaşamanın rahatlığını ve mutluluğunu yaşarız. Bu fani olan hayatımızda yüce Allah ‘a teslimiyet ile nefis ve şeytanın bizi üzebilecek, mutsuz edecek bir atağı olması mümkün değildir. Bizi yaratarak bizi seven ve bu âlemi ve cennetini, kendisine teslim olan gönlü iman merhamet insan sevgisi ile dolu yarattığı kuluna hem kendisine teslim olarak, hem de gönlündeki bu zenginliğin farkına vararak/vardırarak yaratan yüce Allah c.c. biz kullarının dünya ve ahiret mutluluğunu istemektedir. Bu teslimiyetle yaşanılacak olan manevi haz ve mutluluk ancak yalnızca ve yalnızca Âlemlerin Rabbi olan Allah'a güvenip teslim olan müminlerin sahip oldukları bir mutluluk sevinç kazanç ve hazinedir.
Öte yanda iman etmeyenler içinse, dünya hayatında nefis şeytan veya birilerinin elinde bir kukla gibi kullanılacağı, her an bir sıkıntı ve zorlukla yaşayabilecekleri, kendi dünyasını değil başkalarının çıkarı için hem insanları katl ederek-Günümüzde canlı bomba ve terör örgütlerinin elinde kukla olarak kalanlar gibi- hem dünyasını, hem de ahiretini yok edecektir. Böylesi bir kukla hayatı yaşamayı seçenler, kendi seçimleri ile bu âlemde tam bir güven ve huzuru yaşayamaz ve bilemezler. Huzur ve güven bize sunan, Yüce Allah’ın emri doğrultusunda ona teslim olan ve iman ederek huzuru yaşayanlar ve yaşatanlar ancak bilir ve yaşar. Bizi yaratarak bu dünya ’ya bir gaye ve amaç için gönderen ve insanları kandırarak kendi çıkarı için bir kukla gibi kullanan insanların haddini bildirmek ve onları temizlemek için geldiğimizi unutmamamız gerekir ki, bizlerde birer kukla gibi yaşamayalım, kukla olmayalım. Allah biz insanları kolay olana imana davet eder ve bizlerinde kolay olanı insanların hayatına sunmamız için çalışmamızı ister, görmek ister. İşte günümüzde İnsanın ihtiyacı olan huzur ve mutluluğu yaşamak pekte kolay değil, âmâ çok kolaydır, lakin biz bazı insanların kukla olmayı seçmeleri ile dünyamız kan gölüne çevrilmektedir. Oysa biz insanlar olarak huzuru yaşamamız için, Allah c.c. teslim olup Yüce Allah'a sonsuz bir güven duyarak teslim olmamız, bu tam bir teslimiyetle teslim olmak için kulluk vazifemizi günde beş vakit yaparken, insanların mutluluğu için el ele çalışarak birer kukla olamamalıyız. Bu şekildeki bir biz insanın yaratılışına uygun olan hak din İslam Nur Kur’an ve Âlemlere Rahmet peygamberin yaşantısındaki o güzel merhametle dolu tüm insanlığı kucaklayan ahlakını yaşamız oluruz.
"Öyleyse sen yüzünü Allah'ı birleyen (bir hanif) olarak dine, Allah'ın o fıtratına çevir ki insanları bunun üzerine yaratmıştır…" (Rum Suresi, 30)
Kul Rahmana varınca ona teslim olunca kulluk vazifesini yapınca ancak özgürdür, yoksa insan ben istediğimi yaparım, mantıksızlığı ile yaşamaya çalışırsa nefis ve şeytanın ve düşmanlıkla nefretle dolu insanların ellerine hayat iplerini kaptırarak cansız bir kukla olur ancak. En son olarak Müslüman olanlara has yani özel olan, Âlemlerin Rabbi Yüce Allah'a duyulan güven ve teslimiyet ile yaşamak ve yaşarken de tevekkül etmek, Müslüman olarak iman edenlerin ömrü boyunca yaşadıkları büyük bir lüks bir yaşam şeklidir nurlarla çevrilmiş, iman denilen çelikten zırhla giydirilmiş ve kukla olarak yaşanılmasına asla izin vermeyen bir hayattır yaşantı ve mutluluk huzur yoludur. Çünkü biz iman eden Müslümanlar olarak biliriz ki, Âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah'ın kontrolü ile kontrol ettiği bu hayatın hiçbir olayın Âlemlerin Rabbi olarak izni olmadan gerçekleşmediğini de çok şükür bize gönderdiği Âlemlere Rahmet Peygamberi ve ona indirdiği Nur Kur’an ile bildiren ve bizlerde bize bildirdiğini çok şükür bilenleriz. Elhamdülillah. Selam ve dua ile.
Mehmet Aluç
(
Kukla Olmamak İçin başlıklı yazı
kul mehmet tarafından
1.01.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.