Tokat’ı yedi gönül yalnızlığı çare diye
görünce
Derdime derman olmadı hiç kimse ben küle
dönünce
Yaşadığımız bu dünyada biz Müslümanlara, nasıl bir hayat yaşamak istiyoruz diye bunu bize hiç soran olmadı ve sormasını beklemekte aptallık olacaktır. Âlemlerin Rabbi Yüce Allah’ın bize sunduğu yaşamamızı istediği hayat yaşamaktan /yaşatmaktan uzak bizler, önümüze sunulan hayatı dayatma zorlama ile kabul ederek yaşamak zorundayız, bunun başka bir alternatif yolu da olsa bunu gerçekleştirecek gücümüz yok. Küresel güç denilen zırvacıların elinde bulunan ekonomik parasal güç her ne ise, bir süre daha paraları bitene kadar çekmek zorundayız. Yaşanılan terör olayları kaos bunların hiç biri tesadüf değil. Müslümanların birbirlerinden uzaklaşmaları neticesinde, şimdi karşı karşıya oldukları sorunları bunca eziyetlere maruz kalması, böylesine yalnız kalmalarına eziyet görmelerine götürmekte ve ezmektedir. Karşı karşıya kaldığı bunca sıkıntının sanki hiç yetmezmiş gibi tek başına fert olarak yaşamayı kazanmayı seçmesi, bu sıkıntı ve dertlere eziyete meydan okumak ve meydan okumanın sonucu yıkılması yaşadığımız çağın dayattığı bir faturadan önce birbirimizden bu kadar uzak olmamızın bu kötü sonuçları doğuracağından anlatacak olan izanla idrak edemediğimiz için başımıza gelmektedir…
İçine düştüğümüz bu anafordan bir
gün çıktığımız savı ise biz birbirimize yaklaşmadan, birbirimizi kucaklamadan
gerçekleşeceğini sanıyorsak bu yine boş hayalden başka hiçbir şey olmayacak ve
yine elimiz boş kalacaktır. Bizler birlik beraberlik gönül gönüle olmadan,
bizler daha fazla üreten gerektiğinde az tüketen, aşırılıktan uzaklaşmadan
gerektiği gibi az tüketen çok üreten bir toplum haline gelmek isteyip
istemediğimizi fark ettiğimiz anda, bizi yıkan bu küresel güç sermaye o an
yıkılacaktır karşımızda. Gönlümüzdeki sevgi merhamet inanç bandı döndükçe içine
güzelliği kardeşliği beraberliği kayıt edip çaldığı müddetçe, modern denilen
birilerinin dayatması ile şekillenen bu dünyaya karşı bizim onlara güzellik
olarak neyi teklif ettiğimizi, onların bu çıkar ilişkisi ile toplumu parçalayan
sitemlerinin çürüklüğünü anlatarak ortaya koymadıkça, ezilmeye yok edilmeye
karşı çıkamayacağız.
Boş sual peşinde ellerin peşinde
koşarsan
Nefsin ile kendine sen boş
yollarda coşarsan
Birlik kardeşlik iman gücüyle
olmaz isen yalnız kalırsan
Birileri gelir yıkar seni sen
böyle güçsüz kalırsan
Ağlayıp gözyaşı dökünce silecek
bir insan gönül bulamazsın
Okuyup ilmi almazsan
Girip bir gönülde merhametle
kalmazsan
Birlik kardeşlik imanla sen yola
çıkmazsan
Her zaman yalnız kalırsın
yıkılırsın
Birileri gelir yıkar seni sen
böyle güçsüz kalırsan
Ağlayıp gözyaşı dökünce silecek
bir insan gönül bulamazsın
Boşa koştuğunu gören birileri
güler sana katıla katıla
Söylesene ey insan ey Müslüman
neden değer vermezsin sen hatıra inanırsın katıra
Tek başına kaldın işte ne koşarsın
sen istedin ya ne gezersin bağıra bağıra
Her şeyi tükettin ne kaldı akıl ne
gönül söyle şimdi kelimeler kimi çağıra
Birileri gelir yıkar seni sen
böyle güçsüz kalırsan
Ağlayıp gözyaşı dökünce silecek
bir insan gönül bulamazsın
Birileri söyledi sen inandın
takıldın kaldın
Hiç mi aklına gelmedi demedin ki
hey sen yanıldın
Takıldın kaldın inandın bak
sonunda nasıl dağıldın parçalandın
Kendin takıldın bağlandın ey insan
şimdi neden söyler misin sen ağladın
Birileri gelir yıkar seni sen
böyle güçsüz kalırsan
Ağlayıp gözyaşı dökünce silecek
bir insan gönül bulamazsın
Mehmet Aluç /Kul Mehmet