Görsel sonucu

 

Dedim ey güzel neden böyle hıçkırıklarla ağlarsın

Kalan ömründe güneşin mi doğmaz artık sabaha

Ağlatırsın geriye kalan ömrünü hicrana bağlarsın

Bildiğin hayatın bilinmez yolda mı terk etti bir daha

Böyle dertli hıçkırıklarla gönlün parçalayarak ağlarsın

 

Dedi sen nerden bilirsin sabaha doğmayan güneşi

Hicran ile terk edilen gönlün çektiği ahı zorlu güreşi

Nerden bilirsin gülmeye koşarken çilenin açtığı kapıyı

Şimdi kimi sefil kimi kaçık derler hicranla kalışıma

Ondan böyle hıçkırıkla gönlüm parçalanarak ağlarım

 

Dedim ar et sakla sende hicranın hıçkırıkla gözyaşını

Kimseye belli etme yar ile arandaki gizli sırlarını

Gittiğin yolda az sabırla yürü sil artık akan gözyaşlarını

Bildiğin hayatın bilinmez yolda mı terk etti bir daha

Böyle dertli hıçkırıklarla gönlün parçalayarak ağlarsın

 

 Dedi kavuşalı bir yıl olmuştu ecel aldı sevdiğimi elimden

Deli etti bu ayrılık hasretlik ismi düşmedi hala dilimden

Uzattım bu deli serseri halimle tutan olmadı kırık elimden

Divane oldum Leyla oldum teselli bulamadım bahanelerde

Ondan böyle hıçkırıkla gönlüm parçalanarak ağlarım

 

Dedim böyle bir güzelin sokakta yatması kalması zulümdür

Beni sev diyemem gönlünde aşkın hala taptazedir güldür

Buyur evime al bir odası olsun senin istemezsen çalmam kapını

Gönlündeki aşkla sokaklar da yaşaman bana ölümdür

Gel biraz sakinleş uykuya hasretsin az dinlen huzura erince gidersin

 

Dedi gönlündeki samimi gülüşü gördüm senden bana zarar gelmez

Teselli ararken bahanelerde seni çıkardı karşıma Mevla’m şükür

Aklım zavallı durumda tesellin aklımı başıma getirdi çok şükür

Gönül evinde misafir olurum bir süre bahtıma şükredene kadar

Biraz sakinleşince uykuya hasretim gidince sessizce giderim

 

 Dedim gönlünle beraber iyileşirsen sana ben git derim

Şimdi bu halinle seni sokakta bırakamam isyan ederim

Olma kaderine karşı katil senin suçun yok sabırdır devan derim

Şen şakrak gülümsersen eğer gönülde yolun açık olsun derim

Gel biraz sakinleş uykuya hasretsin az dinlen huzura erince gidersin

 

Dedi mademki bu halim sana zulüm geliyor çok çok üzüyor

Aç evin kapısını gireyim az huzura ereyim bakışların eziyor

Tut kırılmış ellerimden kolumdan kaldır beni gönlüm eriyor

Uzaklaşsın bende dert keder çile umudun gönlüme huzur veriyor

Biraz sakinleşince uykuya hasretim gidince sessizce giderim

 

Kul Mehmet’im yıllar oldu Asude hala evimde misafirim

Kendi odasında unuttuğu gülümsemesine alışıyor bilirim

Git diyemedim istediğin kadar dedim sana izin kalırsan sevinirim

Kahrınla yaşayamazsın irkilirim uyuyamam dedim sana kardeşim derim

Senin gibi bir Leyla’yı aşkın hatırı için misafir edeyim bir ömür dedim

Mehmet Aluç /Kul Mehmet

 

( Nerden Bilirsin Sabaha Doğmayan Güneşi başlıklı yazı kul mehmet tarafından 26.03.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu