MUSTAFA KEMAL'İN BİR OY FARKLA BAŞKAN SEÇİLMESİ VE BİR BAŞKA 23 NİSAN ÖYKÜSÜ
Önce herkesin bildiği, daha doğrusu bİldiklerini zannetikleri 23 Nisandan yani 23 Nisan 1920 den başlayalım.
O gün bilindiği gibi Ankara'da TBMM açıldı. Meclisin İlk ve son kez olarak kurbanlar kesilerek, dualarla ve tekbirlerle açıldığını, 23 Nisan 1920den sonra bir daha böyle bir yasama yılı başlangıcına şahit olunmadığını da hepimiz biliyoruz.
Ertesi gün yani 24 Nisanda ise TBMM nin başkanı seçilecekti. Seçilecek başkan bu günkü anlamıyla hem meclis başkanı, hem başbakan hem de cumhurbaşkanı yetkilerine sahip olacaktı.
Buraya kadarını herkes biliyor.
Bundan sonrasında Mustafa Kemal'in meclisin başkanı seçildiğini de bilmeyen yok. Ancak Mustafa Kemal kaç milletvekilinin evet oyu ile meclis başkanı seçilmişti acaba? İşte bunu neredeyse hiç birimiz bilmiyoruz.
O zaman gelin 24 Nisan 1920 tarihine gidip o günün meclis tutanaklarından öğrenelim durumu:
BAHA BEY (Geçici Kâtip Üye): Efendim, Reis ve Reis vekilleri bugün seçiliyor. Kâtip ve idare memurları yarına kalsın, diyorlar. (pekâlâ, muvafık, sesleri) Bir önerge daha var.
Çorum Milletvekili Fuat Bey ve 13 arkadaşının meclise sunduğu önerge okunur. O önergede şöyle denilmektedir:
TBMM Başkanlığına
Meclisimiz yürütme yetkisine de sahip olması sebebiyle, yasama meclislerinden fazla olarak bir de İkinci Reis seçilmesi muvafık olmakla seçime başlamadan önce durumun derhal oya konulmasını teklif eyleriz
Çorum Mebusu Fuat ve 13 arkadaşı
ŞERİF BEY (En yaşlı milletvekili olduğu için Geçici Meclis Başkanı): Reye koyuyoruz. Kabul edenler ellerini kaldırsın. (gürültüler)
FUAT BEY (Çorum): Efendim, müsaade buyurunuz arz edeyim. Şimdi öteden beri kuvvetler ayrılığının timsali olan Mebusan Meclisinde bir reis vardı. Sonra ne vardır? İki reis vekili vardı. Şimdi biz diyoruz ki mademki Meclisimiz aynı zamanda yürütme yetkisine de sahiptir. Önce bir reis bir de ikinci reis seçelim. Ondan sonra da iki reis vekili seçelim. (münasip, sesleri)
ŞERİF BEY: Kabul olundu.
FEYYAZ ALİ BEY (Yozgat): İki reis seçeceğiz.
MUHİTTİN BAHA BEY (Geçici Kâtip Üye): İsimleri bir kâğıda yazacağız ve ad okuyarak iki reis seçeceğiz. Birinci reis ile ikinci reisin aynı kâğıda yazılmasını teklif buyuruyorlar. (dördünü bir kâğıda yazalım, sesleri)
HULUSİ BEY (Karahisar): Dördü bir kâğıda yazılsın daha iyi. Reis vekilleri ile beraber bir çırpıda çıkarırız.
(Millet vekilleri pusulalara dört isim yazdı. Ad okunarak oy pusulaları toplandı. Ara verildi. Oylamadan sonra, oy pusulaları sayıldı ve sonuçlar tutanağa yazıldı.)
MUHİTTİN BAHA BEY (Geçici Kâtip Üye): Toplam120 üye oy kullandı. Ankara Mebusu Mustafa Kemal Paşa Hazretleri 110 oy ile Meclis Reisi (alkışlar), Erzurum Mebusu Celalettin Arif Beyefendi 109 oy ile Meclis İkinci Başkanı (alkışlar), Çelebi Abdülhalim Efendi Hazretleri 91 oy ile Birinci Reis Vekili seçilmişlerdir. (Alkışlar) Diğer adaylar seçilme için lazım olan 61 oyu alamamışlardır. Diğer Reis Vekili için yeniden seçim yapılacaktır. (yarına kalsın, sesleri) (Yeni Reisimizin makamına çıkmasını isteriz, sesleri)
(Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk Başkanı Mustafa Kemal Paşa sürekli ve şiddetli alkışlar arasında makamına çıktı ve şu konuşmayı yaptı:)
MUSTAFA KEMAL PAŞA- (Meclis Başkanı): Muhterem efendiler!
Milletin geleceğini doğrudan üzerine alarak, Hilafet Makamının ve Saltanatın içine düştüğü esaretten kurtarmak ve Memleketin bütünlüğü ve selâmeti uğrunda her fedakârlığı büyük bir azim ile yerine getirmeye karar vermiş olan Yüce Meclisinizin Riyasetine seçmek suretiyle hakkımda gösterdiğiniz itimat ve teveccühe teşekkür ediyorum. (estağfurullah sesleri) Hayatımın bütün safhalarında olduğu gibi son zamanların buhranları ve felâketleri arasında da bir dakika geçmemiştir ki her türlü huzur ve istirahatımı, her türlü şahsi duygularımı Milletin selâmetine ve saadetine feda etmekten zevk almayayım. (yaşa, sesleri ve alkışlar) Gerek askeri hayatımın ve gerek siyasi hayatımın bütün dönemlerini işgal eden mücadelelerimde daima hareket tarzım, milli iradeye dayanarak Milletin ve Vatanın muhtaç olduğu gayelere yürümek olmuştur. Bugün Muhterem Heyetinizde tecelli etmiş olan milli itimadı, müştereken giriştiğimiz mukaddes mücadelenin ait olduğu gayeleri meydana getirmek için Milletin verdiği bir dayanak olarak telâkki ediyorum. Bu milli birliğin bana yüklediği mesuliyet, biliyorum ve hepiniz de bilirsiniz ki pek ağırdır. Bu ağır milli mesuliyetin altından ancak Muhterem Heyetinizin yardımı ile daima ve daima hak yolundaki mücadelemizde, Allah'ın yardımını da ümit ederek çalışacağım. İnşallah Cihan Padişahı Efendimiz Hazretlerinin sıhhat ve afiyetle ve her türlü yabancı baskısından kurtulmuş olarak tahtı hümayunlarında daim kalması için dua eylerim. (şiddetli alkışlar )
Daha da anlaşılır olması için açıklayayım.
Oturuma katılan 120 Milletvekilinin her biri kendilerine verilen bir tane pusulaya dört isim birden yazıyorlar. Bu isimler içinde en fazla oyu alan Meclis Başkanı olacak, ondan sonraki en fazla oy alan, meclisin ikinci başkanı olacak, meclis ikinci başkanından sonra en fazla oyu olan iki kişi de meclis başkan vekili olacak...
Bu isimlerden AnkaraMebusu ( Milletvekili ) Mustafa Kemal'in adını yazan Milletvekili sayısı 110. Son Osmanlı Meclis-i Mebusan başkanı olup Meclis-i Mebusanın kapatılması üzerine Ankara'ya gelip Milli Mücadeleye katılan ve Erzurum Milletvekili olan Celalettin Arif Bey 109 oy alıyorlar. Mustafa Kemal sadece bir oy farkla TBMM Başkanı ve dolayısıyla yeni kurulan hükumetin başkanı oluyor.
Daha da açacak olursak Milli İrade sadece 1 oy farkla tecelli etmiş oluyor. Umarım anlayan anlamıştır.
Gelelim ikinci 23 Nisan'a...
Türk ordusu 1950 yılında başlayan bir savaşın içindedir. Bu savaşın adı kısaca Kore Savaşıdır.
1951 Senesinin 22 Nisanını 23 Nisana bağlayan gece 9. Türk bölüğü kuşatılmıştır. Çember içinde kalan topçu ileri gözetleyicisi Üsteğmen Mehmet Gönenç, telsizinden şu mesajı verir:
“Düşman, bulunduğumuz tepeyi işgal etti, çok şehit verdik. Koordinatları veriyorum, bataryalar ateş etsin!”
Daha sonra koordinatları veriyor.
Alay topçu irtibat subayı telsizle şu yanıtı verdi:
”Verdiğin koordinatlar senin bulunduğun yerdir”.
Topçu Üsteğmen Gönenç’in verdiği karşılık şudur:
“Evet biz düşmana esir olmak istemiyoruz. Bizi onlara teslim etmeyin!”
Ve telsizin sesi kesildi. Komuta heyeti durum muhakemesini yapıp teğmenin vasiyetini yerine getirdi. Tümenin bütün topçu taburları bildirilen koordinatlara ateş ettiler. O gece beş subay, üç astsubay, 58 er şehit düştü.
Üsteğmen Gönenç ile birlikte yan yana beş er de şehitler arasındaydı.
Prof. Dr. Cengiz KUDAY
Bu anektodları niçin mi yazdım?
Bir bayan...Bizim dünyamızdan yani şair ve yazar olarak piyasada arz-ı endam eden takımından ama en azından benden farklı olarak kitapları olan bir bayan demişti ki:
Başkanlık sistemine halk evet derse ki demeyecek ( Halk bu oyunu yutmuyor)
Almanya Hollanda Fransa Yunanistan Jetleri hatırımızı soracak.
Tıpkı 19 Mayıs 1919 öncesinde olduğu gibi
Tıpkı Libya'da olduğu gibi
Tıpkı Irak'ta olduğu gibi
Tıpkı Mısır'da olduğu gibi
Tıpkı Yugoslavya da olduğu gibi
Tıpkı Suriye'de şu an olduğu gibi
Fakat bizim arkamızda bir Rusya olmayacak.
O bayan bu gün ne diyor bilemiyorum. Ancak o kafada olan insanlar şunu anlamalı artık.
1-Millet iradesi denen şey istesek de istemesek de, beğensek de beğenmesek de bazen bir oy farkla bile tecelli edebiliyor.
2- Bu gün 17 Nisan...Çok şükür tepemizde Almanya, Fransa, Hollanda, Yunanistan uçakları yok. Anamızın hatırını sorma niyetlerinden vazgeçtiklerini sanmıyorum ama şu an itibariyle semalarımız tertemiz. Peki bir iki gün ya da bir müddet sonra gelirlerse?
Hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bizde ne Mehmet Gönenç'ler tükenir, ne de Ömer Halisdemirler.
Ne demişti Binbaşı Barış Dedebağ: '' Bu saatten sonra canını düşünen soysuz köpektir.''
3- Ortaya çıkan sonuç asla bir zafer değildir. Bir zafer olmadığı gibi bir hezimet de değildir asla.
Benim kanaatim bu millet, kaderi üzerinde söz sahibi olanlara çok anlamlı bir mesaj vermiştir.
Bu günün kazananına '' Dikkat et, her an ayağın kayabilir. Her an oturduğun koltuktan indirebilirim seni'' Mesajını verirken kaybedenine '' Artık şu kömür- makarna ve yeni ilave ettiğin kahve-döner muhabbetini bırak. Millete hakaret ederek onun sevgisini kazanamazsın. Öte taraftan her şey bitmiş gibi karamsarlığa da kapılma. 2019 a çok daha iyi hazırlanırsan bu sefer ibre senden yana dönebilir'' demiştir.
1.5 Milyon çalıntı oy iddiasıyla ilgili de bir iki kelam edip noktalayayım.
Biliyor musunuz? Dün ülkemizde sadece 33 Büyük Şehir Belediyesi olan il seçime girmiş olsaydı çıkan sonuç bu günkünün tam tersi olacaktı.
Ben şayet hırsızlık yapacak olsam daldığım bir evde para ve ziynet eşyaları ya da yükte hafif pahada ağır eşyalar dururken çamaşır makinesini sırtlamazdım. Dahası eğer ben hırsızlık yapmaya kalksaydım beş lira kazanayım derken dört lira kaybetmezdim asla...
33 Büyük şehrin 17 sinde seçimi kaybetmezdim eğer ben hırsızlık yapmış olsaydım. O bakımdan her yenilgiden sonra ''Yaktın bizi hakem'' Diye mızıltı yapmak yerine '' Önümüzdeki maçlara bakacağız artık. Daha iyi hazırlanıp önümüzdeki maçları alacağız'' demek ve gerçekten de bunun için canla başla çalışmak zannımca daha mantıklı bir tutum olacaktır.
Selam , saygı ve sevgilerimle...
RESİMLER:
1- 23 Nisan 1920 TBMM Dualarla açılıyor.
2- Osmanlı Meclis-i Mebusanın son başkanı, TBMM nin ilk 2. Başkanı Erzurum Milletvekili Celalettin Arif Bey.
3- Kore Şehidi Üsteğmen Mehmet Gönenç
4- Mehmet Gönenç Bandırmalı bir kahramanımız olduğu için onun adı verilen Bandırma Şehit Mehmet Gönenç Anadolu Lisesi.