Dünden tescilli hüznüm madem…
Zor zanaat asıl kahramanların figüran
feryadında kanıksanan yok oluş. Dirlikten yoksunuz aslında bir de kahraman
nidaları tıkıştırıyoruz ömrün iç cebine.
Beyhude hezeyanlar belki’lerin
celbini dünde saklayıp an’ı anı dilekçemizde sunduğumuz Tanrı.
Bir şiiri daha şehit etti gece;
Bir rakımı daha kayıp belledi şair;
Bir sureyi daha evlat edindim
Ve bir de isyanlarına yüreğin,
Tövbe ettim Yarabbi.
Ben ki; bizlerden yoksun;
Sen ki; diri bir ölüm tadında
varlığın;
Kim ki yarı yolda kalan
Hanidir kalbin tozlu yollarında
kendini sevgiye adayan?
Bir nifak mıdır da serzenişi yürek
yakar için için?
Hey, sen, insan:
Peyda olan yoksunluğun cüretinden
midir bunca yangın?
Bunca derman neyden müteşekkil de
Derdimi yok sayan evrenden türeyen
İhanet zincirinde eklenen bir halka
daha,
Varlığımı kutsayan hangi bedelse
Gel de kopçaladığım hüznü devşir
yüreğimden.
Özrümü sürüyorum öne;
Öznemde saklı makamların adına
biteviye
Kanayan hangi sure ise gökkubbede
Bir de dokunaklı bir şarkı
Ahkâm kesen makamlardan arakladığım
Bulutlu lehçe.
Yine adımda saklı o tebessüm,
Dibine ektiğim ölümlü cümlelerim:
Hayli meşakkatli bir zikir;
Adsız kadınlara ithaf ettiğim
Solgun çiçeklerimden hallice bir
boyunduruk
Yine kanatlanan ruhun sunduğu sayısız
hecede gizli.
Bir de kırık yarımı tümle
Olmayacak duaya âmin dediğimin
bilincinde,
Kayıt düştüğüm geceye son ihanetim bu
şiir;
Sonlanmaya menzil bir güzergâh yine
Tükendiğime dair.