Her adımda kaçınılmazı bekleyerek,
Mayın tarlasında yürümek,
Gözlerin ve hislerin tararken toprağı,
-Sanki detektör gibi-
Görünen her sıra dışılığa farklı anlam yüklemek!
Yürürken ardından korkularını sürüklemek,
Ölümü değil ama ölümden korkan yüreğini öldürmek.
Rus ruleti oynar gibi;u
Her adım, çekilen bir tetik,
Her seferinde, ruhuna atılan çentik!
Diyeceksin ki, “ya dönmek?”
“Mümkün mü geriye dönmek, vaz geçmek?”
Vaz geçmek, yaşarken ölmek demek.
Yaşarken ölmemek için,
Dönmemek gerek.
Sırtından dökülen soğuk terlerin söndüremediği
Bir kor yanarken içinde;
Gönlündeki umutsuz sevdaya tezat,
Umut çiçekleri büyüterek,
Dudaklarında dua,
Yüreğin titreyerek,
Bilinmeze yürümek!
Endişe ile bakmak gözlerine,
“Bitti” diyeceksin diye ürkerek,
Her bakışına anlam yüklemek!
Bir yandan hülyalı bakışlarını özlemek,
Sevdiğimi söylemeyi istemek,
Ama öte yandan,
“Ne olur bu gün değil” diyerek,
Her an kaçınılmazı beklemek!
Tıpkı o yolcu gibi;
Yaşarken ölmemek için,
Ama er geç olacağı bilerek,
Mayın tarlasında yürümek!