Öfkeli zamirlerle işin yoksa eğer
aslında derdin yoksa evrenle ama derinse içinde nükseden.
Z/amirleri yok etmek belki de kararan
gecenin iğne deliği sonra da işin yoksa geçir ipini dertlerinin o iğne
deliğinden.
Zanlar müsebbibi mutsuzluk şarkısının
çalıntı nakaratında debdebeli bir söylemi ya da işkence bazında algıladığın o
şaibeli yangın.
Nereden çıktıysa bu serenat ve ferman
bildiğin en asılsız acı kadar kursağında bırakmışsa umudu…
Tükenen zaman, çalınan ama çaldırma
kaygından da uzaksan artık hele ki çalım çalım gezinen imge sağanağında akılsız
başın cezasını şiirlerin çekiyorsa.
Göstermelik belli ki sevginin
makamına sığdırdığın ama sığamaz iken düş birikintisinde üstüne başına sıçrayan
kâbuslar.
Göreceli aslında ama nadide bir sunum
takriben asırlara sığan yine de sevecen bir tebessümden payına düşmemeye aday
sırdaş bir varlık ki hicap ettiğin aslında karalandığından da uzak hele ki
adayı isen yalnızlığın ve süreç içinde müridi olmuşsan.
Diyeceklerimden dediklerime uzanan;
demekle yazmak arasındaki o bağ ve içime çektiğim gecenin karbondioksiti sonra
demezler mi; neden hala boğulmadın?
Sormadan devam etmek yine de fellek
fellek cevabını aradığım.
Korkular nasıl ki zimmetli evrene ve
koyundan farkı olmaksa insan denen canlının…
Sevdiklerime mal ettiğim bir acı.
Sevmelerden kayıp da içine düştüğün
çukur ama kinden arınmakla yalnızlık arasında gidip geliyorsan…
Yok mu bir orta yolu peki?
Hani olur da başımı dayadığım dahi
ihanet eden öfkeli bir imbatsa ve kayıtsız koşulsuz varlığımı sunmuşsam… ki
nazarında etkin değil de etmen bir karşılık bulmaktan da imtina edip.
Zehrinden soluduğum evren.
Solungaçları kayıp hangi canlı ki?
Metazori yaşamak mı koymadığım başlık,
güncemde satır arasına yığmakla yığılmak arasındaki o fark?
Düpedüz aldatılmışlığım en çok da
kendimden çekinirken yoksa beyit beyit sömürülsem ne olacak?
Gölgelere vasiyetimdir geceyi
öldürdüğümün resmi ve aşka kıyımımdır aşktan nasibini almayan evrenden yana ise
sıkıntım…
Sevginin kurtarıcı tek güç olduğuna
dair inancım, sana da elveda!
Gece gözlü şiirlerimden payıma düşen
acıya ise Eyvallah belki de katmanlarında savrulduğum o haşin bedeller oysaki
masumiyetin asla ırgalanmadığı bir dünya hayal etmiştim.
Payidar olan ne ise zaten benlik bir
zincir ve kuramları ihlal ettiğim kadar haklarımı ihlal eden kuytulara
serzenişim yine mavi gözlü bir rota, o gönül bahçemde şakıyan bülbüle nazirem.
Dikenimden sızan bir acı yine için
için kanadığım ve bandığım hüzün hem de delik deşik ruhumun girizgâhında,
hoşbeş bir yürekte asılı kalan.