Boşlukları hoşlukla
doldurmaksa hissettiklerimin meali,
Az sonra kopacak
kıyamet öncesi
Gergefe işlemekse
içimin beyitlerini
Ve gel-geç üzünçlerimi
koyamıyorsam yere göğe…
Kutlu olsun aşk,
Mutlak olsun mutluluğun
kayıp dilimi.
Varlık da yokluk da
mademki gölgenin dili
Sevmeye koşan ayak
seslerinden tanırım ben seni.
Koltukları kabaran
şiirleri kutsarken yürek,
Zanları kılıfına
uyduran iblisin gem(n)i
Sarkıtlardan damlayan
hüznü içmekse yana yakıla
Selam olsun kim ise,
üstelik durduk yere.
Nakşeden ılıman iklim,
Sere serpe ölümün
buğulu sesi
Nefsinde dolan
itibarına gölge düşüren
Üç beş kayıp izlek yine
Bilindik bir terane
Dokunduğum varlığında
bilinmezin
Dokunulmazlığın da
hükmü geçmezken
Eşrafın dilinde.
Sayaç işlerken ölümle
yarışta belli ki,
Sevgiye uzanan tüm
çiçeklerin kayıp polenleri
Hürmetin teneffüsü
yaylım ateşinde
Zehir zemberek adeta
konuşlu zakkumların
Yürekteki tutuklu izi.