Ben vakt-i hazanım, sense baharsın,

Önünde bekleyen mevsimin yazdır.

Ben savrulan gazel, sense rüzgârsın,

Meltemce essen de, ardın poyrazdır.

 

Canıma can katan coşkun, neşendir,

Seninle şu gönlüm bilsen ne şendir,

O anda tüm dünya sanki gülşendir,

Gittiğin zamansa, sonum enkazdır.

 

Coşkun pınar olur, çağlar akarsın,

Sonra kora döner, sinem yakarsın,

Efsunkâr gözlerle neden bakarsın?

Görmez misin halim kırık bir sazdır.

 

Karanlık gecemde mehtaba eşsin,

Kandilimde yanan sönmez ateşsin,

Sarıp sarmalayan sıcak güneşsin,

Sabah olduğunda, bağrım ayazdır.

 

Emsali bulunmaz lalesin, gülsün,

İsterim her daim gül yüzün gülsün.

Bir busecik versen sanki ölürsün,

Bu nasıl sevmektir, bu nasıl nazdır?

 

( Bu Nasıl Nazdır başlıklı yazı halisi tarafından 4.08.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu