Bir güzelin cemali, beni yakar yandırır,

Al yanakta gamzeler, goncaları andırır,

Hele ki derin derin, hülyalı bakışları,

İçimde anlatılmaz, duygular uyandırır.

 

Ömre bedel gülüşü, gülleri kıskandırır,

Salar sevda çölüne, serabıyla kandırır.

Ulaşılmaz bir ufuk, gök kuşağı misali,

Dayanılmaz hasreti,  canımdan usandırır.

 

Dökülür omuzlara, salınmış ipek teller,

Çekimine kapılıp, buse kondurur yeller.

Saçlarına dokunup okşamak ister ama

Cesaret edemez de, titreyip durur eller.

 

Ab-ı hayat sohbeti, gönülleri coşturur,

Hülyalara daldırır, ardı sıra koşturur.

Ak tenine işlenmiş, nakış nakış benleri,

Benzersiz inci gibi, öyle ne de hoş durur.

 

Suna boyu, endamı, sanırsın nazlı lale,

Yaralı yüreğimi, döndürür halden hale.

Etrafında pervane olsam da neye yarar,

Biraz fazla nazlıdır, almaz bülbülü kale.

( Yaktı Yandırdı başlıklı yazı halisi tarafından 11.08.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu