Uyumaktan olsa keşke
Peyda olan korkular
Uyandırılan her sabahı da satarken
peşin hüküm.
Kalburüstü yetilerin olsa ne yazar?
Sevgiden ırak bir yanılsamada nöbet
tutan
Gece korkuluğu isyanları nefsi mi
dert ettiğin
O heyula cihanın?
Şerrinden uzak olmaksa lanetin
En desturlu vazgeçiş
Yüreğin uzak duramadığı kıblesi.
Tınısında kayıp bir konçerto,
Yankısında elemden müteşekkil
Derin bir hicaz,
Sardıkça bedenini kiminin, ihtiras
Sevmeye korkar olduk
Sevip de sevilmeyi dilemek mi yoksa
Yüreğin sönen feri?
Belki de kayıtsız o kayıp kıtalarda
Sür manşet evrenin kibri
Aşkı yaşamaktan korkan
Her daim nefsin kiri,
Kini de çıkmışken ayyuka
Ne yapsan gelmez elinden tek çare
Muhatabın mı yoksa
Müstakil yorgunluğunun sancağı mı
Alırken payını akçe akçe
Alnındaki akı kara yapana mı isyanın?
Yoksa metruk bir şiirde
Yüzünden düşen bin imge
Yine tahtında yalnızlığın,
Asaletin de en dingin lehçe
Tanımsızın zikrinden yoksun
O mübalağa edilesi nefretin,
Sevginin neferi bile olsan
Kimin umurunda ki?
Zehir satar sözcükleri kiminin,
vicdan ötesi
Cehaletle sevgiyi reddeden bir zümre,
Çatık kaşlarında iblisin
Dönerken göğün rengi laciverte
Zırnık vermez kimisi
Tebessüm mü, dedin?
Biri bin para şiddetin
Layığını bulacaksan bekle sen o son
vakti.