İstanbul Kadar Masumsun
Afilli hallerine kandı
Anadolu serçeleri
Ayaklarında uyuttu
Boğaziçi
Ninniler söyledi
Haliç
İki kıtanın arasında umut vardı
Ya pandora kutusu
Yalan mıydı
Sözde şıpsevdiydi martılar
Bavullarına istiflemiş köyün yeşilini aradılar
Sonra çığlık çığlığa haykırdılar
Dalarken derine
Bir ekmek davası bu
Aşk bunun neresinde
Kız kulesi çayın demine hoşnut
Kahvenin hatırı kırk yıllık
Gemiler süzülüp
Yarar köpük köpük maviyi
Arşınladım Göztepeyi(Gözcü baba)
Çınladı kulaklarımda çocukların sesi
Başka mı buraların hali
Ahh İstanbul
Ufuk çizgisinde masallar var
Dededen nineden duyduğum
Tarihin içinde bin yalan var
Sorgulamadan
İnanma sakın yavrum
Gök kubbe inliyor
Ana şefkati olur mu
İstanbul elinde
Kandırır
Sonra da vurur göğsünden
Ayasofya hançer
Kanın hayır diye dağıtılır
Sirkeci garında
Namın
Semt semt dolaşır mı sanırsın
Kaybolmuş kentin
Ezanlarında huzur bulursun
Şafağı deler bakışın
Sen
Güneşi avuçluyorsun
İstanbul kadar masumsun
H. Çiğdem Deniz
(
İstanbul Kadar Masumsun başlıklı yazı
çitlembik tarafından
22.08.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.