Göllerin durgunluğuna hasretim

Minvalinde kelime ve hecelerin

Susmak olmamalı ecelim

Belki de susadığımı sanıp

Sus payına müteşekkir imgelerin

Tehdit ettiği o kâfir.

 

Düşlerimle yatar kalkardım bir zamanlar…

Amansızlığın tahtındayım oysa

Hem de saymayı unuttuğum sair sene

Sefil benliğin himayesinde olsam keşke

De…

Mizacın dahi anlamı hepten yek, mirim:

Gözlerimle sevdiğimi bilir koruyucu meleklerim

Yüreğin de ifrata kaçtığı

Nasıl nasıl bir azap:

Zamandan yana da değil telaşım

Aslında paye verdiğim korkularımdan

Çıkıp yola varmayı unuttuğum

Çatık kaşlı eksenim.

Derli toplu hem de en hasından.

Sanrı yüklü hem de hayaletlerin cirit attığı

Gönül köşkünden.

Yerli yersiz konuşsam da bazen

Unutuyorum işte yeniden dirilmeyi men ettiğim

O gazabın keşke olsa bir farkı

İçine düştüğüm kuyudan.

 

Neminden de namından da gına geldi ömrün

Emrinden öte sükûtu ararken telaşla:

Ediminde keşke olsa mutlu bir tebessüm

Acımdan ölmedim ben mirim, demeyi

Kaç kez telaffuz edeceğim?

Dirimde keramet saklı olsa olsa

Batılın yangını zaten Hakkın kucağında.

Sevgi ırmağı bellediğim şunca şiirde

Nasıl ki alamadım hızımı

Belki de içinde sürüklendiğim

Dehlizin yoklarken çıkış kapısını.

 

Ne hezimet ne kefaret

Olsa olsa bir deli cümleyim şiir dilinde

Dize olmayı beceremediğim

Kör kütük bir fani:

Sarhoşluğu aşkın hüsranı

Yansızlığı ancak hayatın ifratı

Sonramı biledim dünümle, demek ne mümkün?

An’ımı ertelemeyi nasılsa rahmet bilmişim.

 

Deyişim, susuşum;

Gözlerim ya da ölü hislerim:

Yalan hepsi yalan, mirim

Yorgunluğun bam telinde kopan fırtına

İçtiğim de bir bardak su altı üstü:

Neresinde dalga?

Neresinde med-cezir?

Alacaklıyım kaderden, demeyi asla ben istemedim.

 

Yandığım kadar hicabım:

Lakin kendime.

Sevdiğim kadar hüsranım:

Ettim buldum demenin çok ötesinde.

Yansızlığımın minvali

İyi de nedir bunca insanın kini, nefreti?

Hazanda da doğmadım

Lakin kışın öleceğim.

Baharı diledim madem

Her sabahı niye milat belledim?

Görüp göreceğim

Kuru sıkı bir tebessüm.

Lav edeceğim ama önce aklımı.

Ses etmeden sevmek neymiş

Hep ben bildim.

Bildiğimi de Tanrı.

Gerisi ne yalan ne isyan.

Tefekküre erdim bu gece

Tevekkülüm ezelden benimle.

Münasip bir dille hasbıhalim mademki kaderle

Varsın sevmekten olsun ecelim.

 

Dirim de bir ölüm de,

Dinimle yaşamayı meşk edindiğim.

Vasfımda bir kör kurşunum

Namım aldı yürüdü

Nemimle büyüdü içimdeki yara.

Nedametten yana kim ise

Varsın efkârını yaşasın doya doya

Topraktan geldik ki gideceğimiz de malum:

Ama insanlıktan alıp nasibimizi.

Varsın solalım sevdikçe.

Varsın köle de olmadan nefse

Verdiğimiz son nefes yine olsun en makbul.

 

( Dirim De Bir Ölüm De... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 21.03.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu