CEHENNEMİN DİBİNDEYİM


Şimdi hangi yaban eldesin

Hangi gönlün içinde bensizsin

Hoyratça ayrılığın esen yelinde misin?

Ararsan beni hasretin selindeyim

Arama artık beni cehennemin dibindeyim

Sen kendi dünyanda kal diyeyim

Aklıma geldikçe bir zalimi sevmişim bileyim

 

VARDIKÇA

Uzandım hasretin yoluna boylu boyunca

Belki acır halime yâr öldüğümü sanınca

Koşar buselerle diriltmek için balı dudağında

Açmadı gelmedi o gonca gül yanımda

Soldukça beni de soldurdu benden kaçtıkça

Ölüyorum ben o nazlı yâr başka kollara vardıkça

GETİRMEDİ

Yıllardır ayrığa ağladım kâr etmedi

Giden sevgili acıyarak geri gelmedi

Heceler mısralar tükendi gönül anlamadı

Bu hasreti unutturmaya kelimeler yetmedi

Ağla o zaman boşuna gönül nasihat bitti

Çırpınışların feryadın derdine dermanı getirmedi

 

SARMAYINCA

O yâr beni uzakta bırakınca

Gözleri sel olup ağlayınca

Gönül’e nasıl söz geçer bilinmez

Çare gelip beni bulmayınca

Gönül uslanmaz kendini yâr ile sarmayınca

BEKLİYOR

Nazlı yâr sana yavaş adımla mı geliyor?

Sen sevsen de sevdiğini mi bilmiyor?

İnsanoğlu kızı bazen böyle görmüyor

Görene kadar gönül neleri çekiyor

Kahır içinde bir gülümsemeyi bekliyor

 

BEKLE

Dokunma tabip sen benim yarama

Nazlı yâr ile sen girme artık arama

Az uzakta bekle dur gitme ama

Yârim gelmezse sarmazsa yaramı bu ara

Sen gel sar elden ne gelir küsme ama

 

KURTLANMAYI

Gönül ister yâr ile çeksin halayı

Gönül güzel bakışından sever dolayı

Severken durmayalım vermeyelim molayı

Seçelim aşkla severek nurlanmayı

Ya da sevmeyerek seçelim biz kurtlanmayı

 

BULAMAZ

Bilmez insan var olan güzelliğin yok’unu

Hoyratça harcar güzelliği bitince yaşar şokunu

Arar yerine koyacak bir şey bulamaz şaşırır

Kaybetti mi bulamaz artık doğruluğun yolunu

 

OĞLUNU

İnsan elbet çok sever oğlunu

Sevgiyle açar sarmak için kolunu

Bazen kolu boşta kalır saramaz

Hala sever kollar sağını solunu

Bekler gelmezse de gece gündüz yolunu

 

OLSUN YAKIN

İnsan ister sevdikleri olsun yakın

Ey insanlık güzelliğe yakın bakın

Kimisi der sakın yaklaşama uzak kal

O zaman solar be kuzum onca bağın

Hani nerede yakın etrafın var olan canın

 

İŞİN SONUNDA

İnsan bu dünyada yaşayacaktır

Lakin ne ile beraber yaşayacaktır

Ya arayarak bulacaktır saracaktır

Ya bulmadan oturarak hep ağlayacaktır

İşin sonunda yaptığı yanlışı anlayacaktır

Geri dönüş yolunu bulursa koşacaktır

Bulamazsa gidemese yalnızlıkla solacaktır

 

BAK BAKALIM

Aşk yakar sönmüş gönül ateşini

Bul yâri aşkla getir sen gerisini

Düşün ötekisini berisini kendini

Üzme yâri al sırtında derdini

Bak bakalım o zaman yâr sana güldü mü?

Yoksa aşkı bilmeyerek gülmedi mi?

O zaman sende yak yârin sönmüş gönül ateşini

Göster aşkla onu ne kadar çok sevdiğini

ZOR

Yalnızlık inanın çok zor

İnsanı yakar bu sönmez kor

Var zorluğunu çekene sor

Ne çek ne sor yaklaş yor

Sar gönülden sönsün o kor

Kimseyi de sakın ne olur görme hor

Zurnayı çalsan da yatasın hor hor

Kötüyü çalar çağırırsan gözün olur mor

Mehmet Aluç / Âşık Gülveren

 

28 Mart 2018-

17.45

( Akşamüstü Esintileri başlıklı yazı kul mehmet tarafından 29.03.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu