Monolog Röportaj-Şiir Eskiye Giden Sadece Ben Diyen Merkezci Anlayıştan
Uzaklaşan, Biz Diyen Gönül’e Muhabbete Kendisine Bir Başkaldırı Olarak
Dönüştür.
- Efendim az ara vererek tekrar karşınızdayız saygıdeğer okuyucularımız.
Gayemiz gönülde bir gülümseme bırakmaktır ve bunun için hala büyük gayret ve
çaba içindeyiz. Sayın Gülveren sizce şiir gönül kapısını açarak şiirle
tellerine dokunarak, gönülden, muhabbetten kendinden kaçanların bir
dönüşümüdür? Eskiye giden sadece ben diyen merkezci anlayıştan uzaklaşan, biz diyen
gönül’e muhabbete kendisine bir başkaldırı olarak dönüşümüdür?
-Şiir hecelerle güzel sözlerle insanın gönlün etkileyerek, titremeyen
gönül tellerini titreterek, duygu ve hislerini uyandıran bir anlatım yazım
edebiyat şeklidir. Bir şeyleri düzeltmeye vesile olmak için şairin gecesini
gündüzüne katarak, içine kendisini okuyucuyu hatta toplumu katarak ortaya çıkardığı,
kendi gönül diliyle ortaya çıkardığı eserlerdir. Ayrıca toplumun düşlerini
içine katarak ortaya çıkararak değişik motiflerle hecelerle sözlerle süslediği
gönül’e insana hitap eden, kaçanlara kaçma diyen, uzaklaşanlara yaklaş diyen,
ben ben diyenlerin yanlışlıklarını tatlı diliyle haykıran, muhabbetle bir
gülümseme ile geri dönüşle gönülleri sevin diyen bir anlatım ifade şekli ile
bir gönül merkezidir, herkesi kucaklayan sarandır. Şiir aynı zamanda hem
görünenin anlamını gösterirken hem de görünen hemen anlaşılan anlamının dışında
daha değişik bir anlam penceresi açarak, şiir daha fazla bir anlam içeren ifade biçimi
ile bize sunan anlatandır. Kafaları kurcalayan yıkımları yok eden, karşılıksız
sarılın ne kaybedersiniz diyerek anlamlar sezmesini anlamlar katmasını
isteyendir. Anlamak varmak diyerek, hissetmek sarmaktır diyerek, gülümsemek
güldürmektir diyerek anlamaya değişik katmanlar katarak zenginleştirerek, söz
hecelerle derin anlamlarla bize sarılmayı muhabbeti birlikte muhabbetle bir
olmayı onca gayreti çabasıyla anlatandır… Bundan güzel geri dönüş, yakınlaşma
sarılma olabilir mi?
-Kısacası şiir hayallerin kırılmasına yok olmasına izin vermeyen, hayallerimizin
bizi bir yerlerde beklediğini söyleyen midir?
-Evet, aynen böyledir. Sevmek bir hayaldir, sarılmak varmak gülümsemek bir
hayaldir her ne kadar zor olsa da bu hayaldir gerçekleşmesi mümkündür. İnsan
insandan uzaklaştıkça ıstıraba yalnızlığa acıya kucak açar, buğulu camlara
geceleri seni seviyorum yazarak anında silenlere, var git sevdiğine bu sözleri
cama yazmak yerine söyle, sonucu hayır olsa da söyle, sana hayal gibi gelse de
gerçekleşemez sansan da, denemeden varmadan söylemeden bilemezsin diyendir. Bil
ki sevdiğin o güzel bunları söylemen için bekliyordur, beklemek ona ıstırap veriyordur,
var durma hemen git… Ya, ben, şey… Söyleseydim keşke… Kabul ederdi,
etmezdi” diye afallamak pişmanlıkla yaşamamak adına, cümlesizlikle tüm o
cümleler tuzla buz ederek kendi ellerinle beklentilerini parçalama diyerek hayal
kırıklıkları ile yaşama diyendir, ben her yönüyle her anlatışıyla şiiri
seviyorum, o bana sarılmadan ben sarılıyorum, vesselam.
Çakıl
Seni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır içimde
Bir kuş gelir yüreğimin ucuna
konar
Bir gelincik açılır ansızın
Bir gelincik sinsi sinsi kanar
Seni düşünürken
Bir erik ağacı tepeden tırnağa
donanır
Deliler gibi dönmeğe başlar
Döndükçe yumak yumak çözülür
Çözüldükçe ufalır küçülür
Çekirdeği henüz süt bağlamış
Masmavi bir erik kesilir ağzımda
Dokundukça yanar dudaklarım
Seni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır içimde.
Bedri Rahmi Eyüboğlu
Güneşi topladım
yaprak yansımalarından
gözlük camlarında biriktirip
gecemi aydınlatmak için
kıvılcımlı karanfil kokuyordu
Atilla
İlhan
Benim de parklarım var, uzanıver salkım saçak
üstüme, dalımdan tut, benim de yapraklarım var
güneşli gövdene müjde eli kulağında bahar,
benim de şiirlerim var, aşk konulu, senin
o şehri sevmene benziyor, seni sevmeye
benziyor adamakıllı serserin olana kadar
Haydar Ergülen
-Buyur sizlerde hayaller kurun, içinde gezinin, ne kaybedersiniz, anı
bir gülümseme ile doldurmaktan başka…
Mehmet Aluç