Hırpani bir teselli
Yine aşkın müridi bir iklimde
Ense yapan hüzünden dahi alacaklı
El kadar cüssesi ile yüreğin
Her satıra icabet eden
Bir tekerleme mahiyetinde
Suretinde yangın
Dem’inde hazan
Gölgesi bile
Aşkın nuru ile dolu.
İnkârı bedbin benlikten
Yana kaygılı
Ötekileşen mahzunluğun dirayeti
Yine sınandıkça,
Şiir tadında bir ölüm dileyen
Bedenin soluk aksanında
Benlik katsayısına haiz
Bir sureden bile dertli.
Her yalana şerh düşen zalimin
çağrısı;
Her kinayeyi özlem bilen:
Kara gece kara kanat
Bir kuştan bile özgür
Ruhun kanatlanmış suru
Bir rahmeti sahiplenmek neymiş
Görmez mi Tanrı?
Hem de kulluğu kibrinden
Azat etmek
Aşkı kıblesinde dem dem sermek
Olmazdan bir suret
Yanmazdan evvel yürek
En deli cesaret işte.
Kayıpların denklemine
Teğet geçen hüzün coğrafyası
İfşa edilesi mahremi
Kanında matem tadında
Serip de ruhu
Allah katında
Ölümü bir nazire
Dününü teselli mahiyetinde
An’dan bile ayrı kılan
Zamansız sevdaların girizgâhında
Gönül bahçesine ekmek neymiş
Asaleti z/amansız.
Yine kefeni aşka
Tek seferde giydirip
Sevmişken
Bilip bilmeden.