Oysa biz seninle
Acıyı değil
Mutluluğu paylaşmayı istemiştik
Paylaşamadık
Şimdi ayrılık acısını paylaşıyoruz
Hem de hiç şikâyet etmeden
Neden niçin demeden
Aslında sana mutluluğu vermek isterdim
Ama tek başına verilse de
Alan bilmeyince hissetmeyince
Kabul etmeyince mutluluk bilinmiyor
Hissedilmiyor
Hasret çekenleri görürken acırken
Şimdi biz acınacak hala geldik
Neden niçin oldu diye sorgulamadan
Her şeye rağmen birbirimizi seviyoruz demeden
Açtık ayrılık kapısını
Şimdi acısını paylaşıyoruz
Şimdi sokaklarda bizim gibi ayrılığın acısını yaşıyor
Sessiz kimsesiz kalmış sanki
Bizimle beraber ağlarken
Biz birbirimizin gözyaşını silmezken
Şimdi sokaklarda bizim gibi ayrılığın acısını yaşıyor
Sanki keşke’leri biz dünden kaybetmişiz
Hiç bu sözü kullanmadık sanki
Keşke ayrılmasaydık hiç diyemedik
Keşke birimiz gitme kal deseydi onu da söyleyemedik
Farkındaysan ayrılırken sarılmalarımızda olmadı
İki yabancı gibi ayrıldık
Aynı acıyı şimdi paylaşıyoruz
Mutluluğu paylaşmak var iken
Oysa şimdi bakıyorum pencereden sokağa
Biz koşuyoruz o yağan yağmurun altında
Sırılsıklam aşkla ıslanmışız kahkahalarımız sokağı çınlatıyor
Herkes şemsiyeyi ters açmış mutluluğumuz yere dökülmesin diye
Gölgemiz sokağı kaplamış
Kuşlar başımıza toplanmış
İşte öylesine bir hayal içinde bakıyorum pencereden sokağa
Sokaklar bana sırtını dönmüş
Seni bırakmanın suçu bende onlarda biliyor
Ondan küskünler
Haklılar
Bırakmayacaktım
Gitmene izin vermeyecektim
Ah keşke bu keşke o zaman aklıma gelseydi
Mehmet Aluç / Âşık Gülveren