Şiir diye diye kahrı içmişiz bir yudum çay niyetine
Oysa bir yudum çay şiirle coşar hüzünler kaçar ilham gelirdi
Ne diye şiirle kahrı birbirine karıştırdık göz göre göre
Karanlık ile aydınlık gibi aydınlık kokarken şiirler
Hüznü tabutlarla gömerken şiir gülümsemeler açılırdı bahçelerde
Bahçeleri de karıştırdık sevgili hislerimizi anlayamadığımız gibi
Olsun şimdi fark ettik kısa günün ömrün karıdır şiirler
Yayalım ömrümüze gönlümüze yollara şiir koksun bu âlem
Bir düş pazarı değil şiir düşlerin merkezi
Sarıyorken herkesi gel bizde sarılalım gülüşüne vakit geçmeden
Atalım demli çaya şeker yerine birkaç mısra şiir
Karşılıklı içelim muhabbet kokusuyla demlenelim
Murat ettiğimiz şiire kavuşmak değimliydi yıllarca
Kavuştuk muradımıza şiirleri anlayarak kalbimize yaptığı telkinlerle
Sürgün edilmiştik şiirden uzağa şimdi kavuştuk
Enkaza çevrilmiş yollar gibi ömrümüzü inşa edelim şiirle
Bir duruşumuz bir okuyuşumuz ve bununla beraber bir bakışımız olsun dünyaya
Şiir dolu bakışlarla dolsun bu âlem
Şiirin farkında olmayışımız bizim suçumuz değil
Birkaç mısra yazarak kendimizi hep şair sandık şiire kafa tuttuk
Birer ıstırap olan biliyorum demenin ıstırabını çektik şiiri unuttuk
Muhabbet sırtını döndü gitti keşmekeş kucağını açarak bizi ıstırabıyla sardı
Bir şiir tohumu dün ekemedik bugün ekebiliriz anlaşılır olabiliriz
Ruhumuzla ruhlara hitap eden şiirlere yolculuk yapalım
Bakma gelen az diye gelecekler başka çıkar yolu yok
Muhabbetsiz bakışsız bir tatlı sözsüz bu ömür geçmez farkına varılacak
Farkına varmak artık bu âlemi şiirle saracak dolduracak
Mehmet Aluç / Âşık Gülveren