Aksıran bir ses olabilirim
Lanetin izleğinde bir düşüş
Kerevete çıkanların lahit benzeri
enkazında
Ezkaza aşkı dileyen bir derviş
Seyyahların tükettiği yollarda
En çok kendine misafir.
Gel-git aklın nidalarına uyarım da
uyarım
Bir kuşluk vakti
İçimde çemkiren hangi kuş
İse mezarımdan kalkıp lanet okuduğum
Bir deli fani.
Şimdimi tehir ettim, sen mazi!
Yaftaladığın her geçmiş dünü
Taşımayacağım bak, mezarıma.
Gömdüklerime de sahip çıkmadan
Lanetin efkârına banıp her satırı
Tek bir methiye dizmeyeceğim
Şiir pazarında.
Ben ki göçebe şiirlerin yürek
tetikleyicisi;
Ben ki lenduha düşlerin
Kırık kiremitlerinde bir yankesici
Mutluluğu çalıp çırpan
Bonkör fıtratımda
Bir sıkımlık canı kalsa da şiirin
Şaibeli öyküsünde bunca şairin
Dehliz benzeri imgelerinde
Sıra dışı bir tezahür
Saçmaları yediğim her yenilgi
Saçmaladığım her gece.
Günü değil karşılamak
Ölümüne uyumak
Günün deviniminde
Haraç mezat yaşadığım nasıl bir
kepazelik ise
Devrik sevinçlerde
Biteviye tanık olduğum bunca hüzne mi
Kılıf biçeceğim ansızın?
Dumura uğradığım
Bir körebe kurşunda
Yaftalanan mezarıma
Da mı çemkirecek
İblisin gölgesine tanık evren
Nasıl ki hezimetine uğramış nefsin.
Bir radde dahi etmez işte
Değerin izdüşümünde
Kayıp birkaç mısra:
Adından ibaret bir düşü
İsmine ihanet eden bir gülden de
alacaklı iken
Satılmış düşler
Yenilginin cetvelinde
Tuzak sorularla
Cahil fıtratın sığındığı
Bir bukle de olsa demeyi maharet
bildiği
Huzurun penceresine konan
Serçe kıvamında bir neşe
Sekerken içimde dize dize…
Şerrinden uzağım kötünün
Nefesimi tükettiğim her ömürlük
yenilgiyi
Düşmüşken not niyetine
Çapkın bakışlı bir imgeden çaldığım
Anlamı banıp da mutluluğa
Günyüzü görmekten uzak
Bir perde daha kapanırken
Methiyelerden uzak bir dinginlik
Yazgımın uğruna
Verdiğim buna kaybı
Çekerken sineye.