Siyaha âşık gökyüzünde,
Bir tek yıldız yoktu bu gece.
Sönüktü lambası evlerin.
Saat daha gece on ikiyi bulmadan.
Güneşe hasret evlere giren hekimler söyledi.
Günyüzü görmeden ölmüş kalbimdeki çiçek.
Bükemediği eli öpen gündüzlerim.
Aldıkları gibi bavulları göç ettiler.
Mavi gökyüzünü kara leke gibi kapladı bulut.
Evine döndü şems sokağa çıkarken yağmur.
Yarına ne çıkar meçhul bugünde tükendi umut.
Bir suçlu aradım kime sorduysam herkes mağdur.
Dilimin dönmediği yerler var aşktan yana.
Öyle bir sus peyda olur ki içimde.
Bakir mutluluğum o halin gölgesinde,
Sanırsın veledi zina.
Asarım asılsız cümlelerimi darağacına.
İçinde sen geçen şarkılar düşer geceme.
Yıldızların yokluğunda Ay’a sarılır ağlarım.
Ah bir söz geçirebilsem gönlüme,
Yeniden alevlenir miydi sevdan.
Küser sevgim kalbime.
Öylesine gaddar olur muydu zaman.
Çocuksuz bir parkta salıncaktan düşen aşkın,
Şaşkın bakışları içinde.
Tutunduğum hayat dalımın kopma
noktasında.
Durdurdum kendimi bu ben değilim.