zehir zemberek İstanbul bu günlerde
ne yanına baksam
nefret eder gibi çıkıyor
içimden nefes
yakıp yıkasım var bu şehri
asi
kimsesiz
heytt beee
cilvesine yandığım şehir
benden başka kim bilir sendeki eksiği
hasret kimi yakar kurumuş bir kozalak misali
istemez gerek yok yağmura
onu getir bana onu
nefesinde
bin yarama derman
bakışında
katran gecelere aydınlığımı getir


bu yürek
şahlanmamıştı böyle nicedir
dört nala bir küheylanım
çıkarın dizginlerimi
salın taşa toprağa
yolum hasrete
yolum ona
hani şu
gülüşünde
edanın bin biri gizli olan
hani açlığımın aşı
sevdamın yapı taşı
ağlasa,inci diye düşer gözden yaşı



uzaklarda
bilmez gibi yapma İstanbul
içimdeki hasret çatlağı
aşkına dağları delmek mi
ha desem
yerle bir eder o koca Erciyes’i
yani demem o ki
bulaşma bana bu gece
iki şehir arasında sıkışıp kalmışken
ne rüzgarın rüzgar
ne yağmurun yağmur
ne denizin deniz bu gece
gocunmak geldiyse içimden
kabuk tutmayan yaralar için
bırakta kanayayım gönlümce

Onur Bolat
( İki Şehir Yarası başlıklı yazı MUĞBER tarafından 3.02.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu