Aşk iki kaşla bakışın ortası olsa da, gönlün işidir. Her bakan âşık olsaydı aşktan adım atacak dünyada yer kalmazdı, yani diyeceksiniz ki şimdi gönül herkeste vardır, vardır da kıymetini kadrini bilen yoktur, vesselam.
Uzanabileceğiniz varacağınız mesafe kadar içini kimleri alıyorsa sevin diyorlar da, adamın herkesle arası mesafesi 1 cm, varacağı yer kendisinden başkası değil, sevse sevse ancak kendini sever, buda bencillik olur mutluluk getirmez, vesselam.
Hiç bilmeyiz beklide, bir dik duruş için kaç yıllık hasreti yaşamış ezberlemiş yutmuş, binlerce özleme ev sahipliği yapmış, gözyaşı dere olmuşta içine akmıştır da biz hala onun dik duruşunu görünce ne var der es geçer gideriz…
Aşksız bedende taşınan içi boş gönülle baştır, aşkla bedende taşınan içi dolu akılla gönülle gözden akan yaşla candır, canandır.
Onca hataya düşen insan, geri dönmeye korkar bir cesaretle dönmek ister, nereden başlayacağım diye kendin sorar, önce kendinden başlayacaksın insanları seveceksin ve yola adım atmak için çıkacaksın, işte bu kadar vesselam.
Terk edip gittin mi bir gönülde, geride bıraktığın esere dönüp de bakacak yüzün varsa döneceksin, yürekte taşındıktan oturma iznini iptal ettirdikten sonra yeniden izin almak için gelmeyeceksin. Sakın giderken çok şey götürdüğünü sanma, giderken kendi vefasızlığından başka bir şeyi götüremezsin. Birde acıyla yaşattıklarının sancısı bavulunda sırtına yük olarak taşıdığını da bilmen senin için yeterlidir umarım.
Yok giderken sen bende kaldın yalanına da inanma hatta gülüşün bende kaldı sözüne hiç inanma, bunu, delikanlı olarak terk eden söylemez, bu gidişin senin için ıstırap geride kalan için bir mutluluk sevincidir bunu da iyi bil.
Seni terk ettim de ey sevgili bu vefasızlığımı terk edemedim. Koşar da arkamda yüzüme söyler de başımı öne eğdirirsin sandım yanıldım, anladım ki arkamdan bunu bana söyleyecek ne bir gönül ne de bir sevgili bırakmamışım, ben kendimi sende parçalarken senide parçalamışım.
Mehmet Aluç