1996 Yılının oldukça karlı ve soğuk bir Şubat gününde Afyon İlinin Sandıklı ilçesine tamamen kendi isteğimle, üstelik mülakat sınavına girerek tayinimi yaptırmıştım. Bildiğim, tanıdığım bir yer miydi Sandıklı? Değildi. O halde ne işim vardı hiç bilmediğim bir diyarda?

Bunun hikayesi de komiktir aslında. Öğretmenlik hayatımın üçüncü görev yeri Kocaeli idi. Ancak eşim Fethiyeli olduğu için ve Kocaeli Fethiye’ye oldukça uzak olduğundan ‘’ Tayinini Kocaeli’ye yaptırarak sen kendi anana, babana yaklaştın  beni ise anamadan babamdan uzaklaştırdın.’’ Diye mızlanıp duruyordu. Sonunda Fethiye ve İstanbul’un ortasında bir yer bulayım da ne onun dediği olsun ne de benim düşüncesiyle Sandıklı Anadolu İmam-Hatip Lisesi ve daha pek çok Anadolu İmam-Hatip Liseleri için açılmış olan mülakat sınavına girdim, mülakatı kazandım, ver elini Sandıklı...

Zaman içinde çok sevdim Sandıklı’yı. Sekiz sene ile en uzun süre görev yaptığım yer oldu. En azından kaplıcaları sebebiyle herkesin mutlaka görmesini tavsiye ederim. Haa. Şimdiki belediye başkanı da öğrencim olur.Sandıklı’yı bayağı geliştirmiş fotoğraflardan takip ettiğim kadarıyla.

Evet, belediye başkanı deyince aklıma Menderes geldi.

Yok yahu rahmetli Adnan Menderes değil. Bu Menderes başka Menderes.

Durun anlatayım.

Her Pazartesi günü Sandıklı’nın pazarı kurulurdu. Bu pazarda da hemen girişte biraz safça  bir insan tezgah açar genelde örme lif, havlu  ve benzeri bir şeyler satardı. Gelen geçen ‘’ Nasılsın Menderes, İşler nasıl Menderes’’ Diyerek hatırını sorardı. Belli ki sevilen birisiydi.

1999 yerel seçimleri öncesinde öğretmen arkadaşlarla bir tatil gününde okey oynuyoruz kahvede. Baktım bu Menderes kahveden içeri girdi. Önce ‘’Selamünaleyküm Argedeşle.( Arkadaşlar ) Diyerek hepimizi selamladıktan sonra ‘’ Haydin oyunları bırakın bagem. Size gonuşcen az ‘’Dedi.

Merakla bakıyorum Menderes’e ‘’ Ne konuşacak acaba?’’ Diye.

Arkadaşlardan biri ‘’ Yahu boş ver Menderes. Gel bir çayımızı iç. ‘’ Dedi. Menderes bozuldu.
Len agedeş neye dinlemeyon? Partili  ensesi galınla gelince nefes bile almadan dinleyon da beni neden dinlemeyon? Bi dinle hele. Sandıklı için çok gözel purocelerim va. Az saygı gösterin de dinleyin.’’ Deyince ben iyice şaşırdım. Gayri ihtiyari ‘’Sandıklı için  projelerin mi var?’’ Diye sesli olarak hayretimi ifade edince başladı projelerini sıralamaya bizimki. En önemli projesi Sandıklı Hüdayi Kaplıcalarını Sandıklı’da yaşayan herkese bedava yapmak olacakmış. Sandıklı şehir merkezinden 7 Km uzakta olan kaplıcalara belediye otobüsleriyle gidiyorduk, o da beleş olacakmış. 20 Bin nüfuslu Sandıklıda o yıllarda 37 tane camiyi az bulmuş olmalı ki yeni camiler yaptırmak da proceleri arasındaydı.

Velhasılıkelam Menderes Koçak belediye başkanlığına adaydı. Ancak işin doğrusu ben bunun şaka olduğunu sanıyordum. O an için diğer arkadaşlar da pek ciddiye almamışlardı. Zaten Menderes de bizler okey oynamaya devam ederken sıralamıştı procelerini.

Ertesi gün baktım Menders oldukça ciddi.

Gurbetçiler sebebiyle oldukça zengin bir ilçe olan Sandıklı’da mesela MHP 700 adet son model araçlık bir konvoy ile gövde gösterisi yaparken Menderes, bir kamyonet kasasında, göğsünde  beyaz bir şerit, elinde ‘’ Bağımsız aday Menderes Koçak’’ yazlılı bir bayrakla tur atıyor Sandıklı sokak ve caddelerinde.

Sonradan öğrendim ki aynı tarihte kendi köyünden de muhtar adayı olmuş. Yani Sandıklı Belediye başkanı seçilemezse köyü olan Kızılca’ya muhtar olmayı kafasına koymuş.Eh o da haklıydı aslında. İş yok, güç yok, bildiğim kadarıyla tarla, mal, maşat yok. Belediye başkanlığı ya da  muhtarlıktan güzel iş mi vardı? ( Bildiğim en son yaptığı iş Sandıklı şehirler arası otobüs terminalinde tuvalet bekçiliği idi. )

1999 Seçimlerinde Menderes Koçak ne kadar oy aldı bilemiyorum ama belediye başkanı olamadığı gibi muhtar da olamamıştı.

1999 seçimlerinde Sandıklı Belediye başkanlığını MHP adayı kazanmıştı. Aynı kişi 2004 seçimlerinde de MHP den adaydı ve seçilme ihtimali oldukça kuvvetliydi. Ancak MHP liler, adayları aleyhinde ileri geri konuşan Menderes’i dövünce bu dayak hadisesi MHP li adaya pahalıya patladı. Vatandaşın sevgisi antipatiye dönüştü ve seçimleri AK Partinin adayı kazandı. Aynı olay Menderes’in de oylarını patlatmıştı ve 1999 seçimlerinde kaç oy aldığını bilemesem de 2004 Seçimlerinde Sandıklı ilçesinden 87 oy aldığı söyleniyordu. Tabii ki yine ne Sandıklıya belediye başkanı ne de Kızılca Köyüne muhtar olabildi.

Peki vazgeçti mi bu sevdadan?

Asla...

Daha sonraki tüm yerel seçimlerde hem Sandıklı Belediye Başkanlığı hem de  Kızılca Köyü muhtarlığı için bağımsız aday olmaya devam etti.

2019 yerel Seçimlerinde Ak Partinin hali hazırdaki belediye başkanı ve en kuvvetli belediye başkanı adayı olan öğrencim Mustafa Çöl’ün karşısına ikinci kez bağımsız belediye başkanı olarak çıkarken Kızılca Köyü muhtarlığı için de adaymış ve sanırım seçim kaybetme konusunda Guinnes Rekorlar kitabına girecek. Zira bu güne kadar yirmi yılda on üç seçim kaybetmiş. Bu seçimler 14. Ve 15. Seçimleri olacak Menderes’in... Azmini  kutlamak lazım. Otuz yedi yaşındayşen başladığı bu yarışta o şimdi 57 yaşında.

Peki Menderes niçin bu kadar inatçı?

Efendim inatçı çünkü o bir Kızılca’lı

‘’ Ne alaka?’’ Dediğinizi duyar gibiyim. Anlatayım efendim.

Sandıklı’da zaman zaman öğretmen arkadaşlarla köylü öğrencilerimizin köylerine gider piknik yapardık. Bir gün yine Sandıklı’lı olan meslek dersleri öğretmeni bir arkadaşım ve bir grup öğrenciyle bu Kızılca Köyüne gittik. Daha köye yaklaşırken bir şey dikkatimi çekti.: Köyün orta yerinde dört tane minaresi olan dört katlı bir cami vardı. ‘’ Hocam bu ne ya? Köy yerinde dört minaresi olan, dört katlı bir cami olur mu hiç?’’ Diye sorunca arkadaşım gülümseyerek anlattı: ‘’ Kızılca  Köylüler de aynen senin gibi köy yerinde dört minaresi olan cami olmaz diyenlere inat dört minareli yapmışlar bu camiyi.

Bugün itibariyle ancak 650-700  insanın yaşadığı Kızılca Köyünde köylüler genelde yurt dışındaki ülkelerde yaşayan gurbetçilermiş. Bu gurbetçi kardeşler köylerinde bir cami yaptırmak istemişler. Eh dolar- mark da fazla olunca ‘’Farklı bir cami yaptıralım. Mesela bizim camimiz diğer köylerden farklı olarak iki minareli olsun.’’Demişler. Lakin bu düşünceleri Sandıklı Merkezde duyulunca merkez ilçe halkı ‘’ Köy yerinde  iki minareli cami mi olurmuş?’’ Diye itiraz etmiş, hatta dalga geçmişler. Bunun üzerine  iş inada binmiş. ‘’ Demek iki minareli cami olmaz ha? Biz de dört minarelisini ve hatta dört katlısını yapalım da görün’’ Demişler ve dört minareli, dört katlı bir cami yapmışlar köye. Sanırım Türkiye’de bunun bir başka örneği yoktur.

Menderes Koçak işte Afyon ilinin Sandıklı İlçesinin bu Kızılca Köyünden. Kızılca Köyü sakinlerinin inadı o köyde dört minareli, dört katlı bir cami yaptırdı ya bakalım aynı inat Menderes Koçak’ı Sandıklı Belediye başkanı ya da Kızılca Köyü muhtarı yapacak mı? Bekleyip göreceğiz.

RESİMLER:

1- Sandıklı ilçesinin 1999 Yılından bu yana değişmeyen bağımsız belediye başkanı adayı Menderes Koçak.( Sandıklı Belediye binası önünde )
2- Menderes Koçak’ın da köyü olan ve dört minareli camiiyle ünlü Kızılca Köyü ve camii. 
( Kızılca Ama Kıyamet Mi Mizah Mı Siz Karar Verin. başlıklı yazı Sami Biber tarafından 21.03.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu