Utulmuşluğun hitabesini
yazıyorum
Mucidi ömrün her
hayalde serilmişliğimle
Yangınına talibim
göğün.
Satırların haykırdığı
ölümün
İbaresi çatık kaşlı
ruhların yalnızlığı
İklimi kayıp bir şehrin
Ve de bir şiirin tek
kıstası içimdeki irin
Özümsediğim acılarla
içli dışlı
Şaibeli dansı zulmün.
Kayıp miracı
dillendiren bir aldatı
Kâfir dizelerin de
infilakı
Serkeş yürekten
savrulan bir nida ve bir tane daha
Darboğazda elem ve
rüştü ispatlanmamış
Düşlerden öğün
atladığım her acı vakti
Kesilmişken hesabı yeni
bir öğretinin
Zanlara düşkün münafıkların kabir azabı.
.
Biteviye körüklenen
Boyumdan büyük elem
Sitemli mizaçlardan
payıma düşen
Çok mu zaruri sanki
bunca isyan?
Bir kefaret
Bir boş boğaz imge
Yanlı bir terane
Bir içimlik şiirler
Tenimde dolaşan karınca
adımları ile
Nifakın sokulduğu hayat
ile aramın da soğuduğu
Sıra dışı mizacı
içimdeki mevsimin.
Dar geçitli bir şiirden
alıp da başımı
Gözlerimde parlayan
aşkın notalarına
Bastığım her an
Nasıl ki pervasız
ruhumun girdabı
Şimdilik mutsuzlukla
iştigal bir soytarı adeta
Günbegün devinen garip
mizacın
Her satıra sunduğu
gözyaşı
Islak bir şiirden kalan
nem kadar
Yansız bir sevda
masalı.
Derleyip topladığım
güncemde
Perhize girdiğim
mutluluk reçetesinde
Katlar çıkıp da İlahi
hikmete
Varsın yana yakıla
kazayım mezarımı:
Her yekte devirdiğim
hüzün
Her cefada yenik
düştüğüm ömrün
Varla yok arası nidası
Bir yürekte saklı bir
de kalemde
Bu kördüğüm.