Mavi bir düşün perde arkası adeta
şiir:
Sevecenliğinden şüphe etmediğim kadar
da
Var hani.
Öykündüğüm ne devasa bir zenginlik
Ne de mahir yüklemler seyrindeyken
evrenin
Muhatap olduğum illa ki sevgi ve
şiir…
Hani yüklemi sevi dilinde bir emir;
Yüreğin Kazanova’sı sarı benizli bir
imge
Şart düşmüşse kader bir kez hüznü ve
özlemi
Kavuşmak mı mutlu sona?
Rabbim, sevdalı bir methiyenin
ellerinde
Ölmemi buyur et sen yeter ki:
Sandukamda olmasın da bir örtü ya da
düşkün bir çehre:
Aşk, diye diye ihya ettiğim mevsimde
Dirlik ne kelime?
Şart koşmadım ben:
Ne günü giyindim ne günlük seyrettim
evreni
Ahir gölgeleri iterken elimle
Yüreğimle yaşadım ve yazdım ve
sevdim:
Üstelik haberi olmadan kimse muhatabım
Sadece uzaklarda rahvan bir seda ve
Rabbim başucumda
Gölgelenen hayatın sancağı mıdır
sadece saklı yüreğimde?
Ya sayamadıklarım?
Dünden bu güne
Aşkın neşriyatı aslında her iklim:
Ha hazan ha sızan gözyaşı
Varlığın da teamülü
Aksanlı bir dilde
Seyrüseferi azabın:
Anlatamadığım binlerce ayrıntı:
Şapka çıkardığım geceye ve hüzne:
Konuşlu olmak illa mateme
Hele ki mahremiyet yadsıyamayacağım
bir salvo:
Göğün indinde rahmeti kucakladığım
Aşkı beyit beyit giydirdiğim:
Sözcükler cumhuriyetinde
Ne çıkar eğer ki hayat olsa olsa
Şiirle ördüğüm bir alacalı bir kazak?
Andıkça dünü,
Yarından çoktan kesmedim mi umudu?
Harflerin istilası ve de:
Şafağın adabı;
Atağa geçen mehtabın soluk yazgısı:
Devasa titrinde hüznün
Kayrasında ölümle yâd ettiğim nice
hece:
Bir hicvin de bekası
Sızan rehavette solan bukleleri
güneşin
Yıldızın da afakı
Elbet terennüm emsali
Her kurşun döktüğüm savda
Kaybolan yüzüm ve üçgen sevdam:
Lal ve dingin ve de ömürlük gazabı
Tinin de rahmeti
Akışkan sesinde ölümlü neferi iken
Bir kez de rüzgârın ta kendisi olmaya
ant içtiğim…
Savurduğum gözyaşı
Nasıl ki dolmadı miadı ömrün ve
hüznün
Koyu çehresi azabın
Nankör beyitler başkaldırmış bir kez
Adabı muaşeret nasıl ki atamın mirası
Babadan kalan da nice acı
Devirdiğim kelimelerde nükseden
Bolca feryadı yutup da gülümsemeyi
şiar edindiğim
Gitmesin de hani gücüne kimselerin:
Önce Rabbimi sevdim sonra ölümü
Yaşamın muadili mademki derinlerde
İki dirhem bir çekirdek yorgunluğun
da
Mütereddit çehresi
Ta ki kapatana kadar son perdesini
şiirin.
Sevdasına yenik düştüğüm
Hakkın rahmetiyle başımı dik tuttuğum
Eğri bir çan eğrisi elbet
Doğruluğun da kabulü sadece O’nun
nezdinde.