Hayatımıza Bir “Hoşça Kal” ı Sığdırmak Yerine…
Hayatımızı bir “Hoşça kal” a sığdırmak yerine,”Hoş geldin” “Ne
iyi etinde geldin” ile doldurmak varken “Hoşça kal” ile hüzün ayrılık
doldurmayı hiç oldum olası sevmedim. Başını cama dayayarak yalnızlığın sancısıyla
boş gözlerle, yollara sokaklara bakmak, anı dolu dolu yaşamak yerine, yalnızlığın
sancısıyla acısıyla yaşamaktan hiç haz alamadım, gözlerimden akan binlerce
yaşları biriktirdim… Aklın derinliklerine, kendimi hapis etmek yerine, gün
yüzüne çıkarak,” merhaba”, “günaydın”, “nasılsınız” diyerek karşılıklı
muhabbeti her zaman istedim. Kısacık anlarla mutlu olmak yerine, uzun uzuz
anları hep birlikte biriktirerek yaşamayı özledim ve özlemimi de, insanlara bir
gülümsemeyle, selamla, muhabbetle vardım, karşımda ki mutlu olunca bende mutlu
oldum.
Bazen karşımdakiler anlar için ”Uğursuz “ anlar demiş olsa da
yaşadı anlar için, aslında uğursuz an diye bir şey olamaz, ancak az dertle
kederle olsa da o an, istediğimiz an o an olmazsa da, az sabırla istediğimiz an
az çaba gayret sabırla geleceğinden ben eminim. O an için çabasız gayretsiz
elde etmeyi dilesek’te, çabasız gayretsiz hatta emek harcamadan olmayacağını
hayat kader deyin ne derseniz deyin bize anlatmanın peşindedir, biz ne zaman
mesajı doğru anlarsak, o zaman bu dileğin gerçekleşmesi için yola çıkarsak az
sonra o “uğursuz” denilen anın uğursuz değil, bizdeki isteksizlikle
gerçekleşmeyeceğini, bunun için bizde eksik olan ne olduğunu ancak doğru mesajı
anlayarak gerçekleştirmek için birazcık gayretle yol alırsak işte bundan sonra
bekleyebilirizi “Uğursuzluk” anı değil bizden çaba bekleyen, an olduğun anlama
anı olduğunu fark edebiliriz.
Hayatımıza bir “Hoşça kal” ı sığdırmak yerine mutluluk dolu
anları sığdırtmak için bize engel olan şeyleri yok etmemize bizi kim
engelleyebilir ki? Engelleyen her kim ise, onu terk etmemizi kim engelleyebilir
ki? Sorular sorular, e cevabı belli, tabii ki mutluluk dolu gelecek anlar
gülümsemeler engel olabilir, bunun için kötü olanlar terk edilmez mi? Hem de bin
defa terk edilir. Bak az ileride güzel günler, kötülük mutsuzluk yalanlarıyla
başını omzuna yaslayarak, sendeki mutluluk coşkulu sevincini yalanla alıp yok
etmek için kur yaparken, ondaki sahteliği anla, az bak kendine, kendine az gülümse fark edeceksin de haydi,
sen gülümse ki bende bizde mutlu olalım vesselam, selamlarımla.
Mehmet Aluç