Dün gece Regaip kandilini ihya etmek için evime en yakın bir camiye gitmiştim. Eve geldiğimde şehitlerin haberini öğrendim, perişan oldum.  33 gencecik fidan mübarek bir gecede şehadet mertebesine yükselmiş. Allah bütün şehitlerimize rahmet etsin. Asıl acıyı geride bıraktıkları sevenleri yaşayacak, hem de koca bir ömür boyu. Rabbim şehitlerin geride bıraktığı sevenlerine yardım etsin.


Saatlerce cep telefonumda haber sitelerini dolaştım durdum. Haber sitelerinde gezerken hep Şam’ın vurulduğu haberini aradım. Haber sitelerinde Beşir Esat denen karanlık güçlerin kiralık katili, piyonuna ait sarayın başına yıkıldığı haberini aradım. Haber sitelerinde rejime ait köpeklerin, uçakların, tankların imha edildiğinin haberini aradım. Bazı haberlere yapılan yorumları da okudum, şehit haberlerinden de beterdi.

 

Henüz şehitlerimizin kanı kurumamışken, henüz şehitlerimizin o fidan gibi gencecik cansız bedenleri soğumamışken, şehitlerimizin kanı ve canı üzerinden siyaset yapılması kadar iğrenç başka bir şey olmasa gerek. Karanlık güçlerin uşağı olan Eset’in saldırısı bayrağımıza, devletimize ve top yekûn milletimizedir. Hal böyleyken  devleti yıpratmaya çalışmak Eset’in yaptığından da beterdir. Sanki Eset’e Türk Silahlı Kuvvetlerinin askerlerine saldırma emri veren vampirler, bazılarına da kara propaganda yapma, devletimizi yıpratma, vatandaşı tahrik etme görevi vermiş. Evet, savaş artık çok yönlüdür. Savaş sadece cephede değildir, savaş artık sanal âleme de taşınmıştır. Şer güçlerin askerleri olan troller elbette sanal âlemde boş durmayacaklardır, üzerlerine düşen görevi seve seve yapacaklardır. Kalemini, klavyesini üç beş kuruşa satanlar her zaman çıkacaktır. Ancak, trollerin hem de edebiyat sitelerinde de cirit atarlarken kimsenin bu yarasalara dur dememesi, insanlığa ve vatandaşlığa karşı yapılmış hakarettir.


Trollerin şakır şakır alkışlanması, pohpohlanması ise insanlığın dibe vurmasıdır.


Evet, şehitlerin daha kanı kurumamışken, şehitlerin o fidan gibi gencecik vücutları daha soğumamışken devleti ve Türk silahlı kuvvetlerini eleştirmek çakalların ulumasından başka bir şey değildir.  


Zaman ne olursa olsun, devletin, askerin, milletin, vatanın yanında olma zamanıdır. Zaman, birlik beraberlik olmak zamanıdır. Zaman en azından şehitlere, kalanlara dua etme zamanıdır. Zaman tahriklere kapılmama zamanıdır.


Daha sonra isteyen istediği kadar siyaset yapsın, umurumda bile değil!


 NOT: bu sitede bahsettigim troller yani vampirler, yarasalar  yoktur.  Umarım buraya dadansalar bile aradıkları desteği, pohpohu bulamazlar. Umarım bu site yöneticileri: vatan, millet, bayrak ve din düşmanlarına aradıkları fırsat vermezler. 

Abdullah konuksever

 

( İdlib başlıklı yazı hotamisli tarafından 28.02.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu