‘’Şiir ne benim için? Dramım,
açmazım, kurtuluşum, batağım, sevgilim, babam, gözaltım ve kendimi hiçlemeyi
bilişim…’’
(Cemal Süreya)
Varlığa ket vuruşum…
Esefle kınandığıma delalet
Rücu ettiğim manifesto…
Hani eklemlerinde düşlerimin
Rencide edildiğime vakıf üç beş dize:
Gönül yoldaşım iklimde kala kaldığım
Haznesinde güncemin,
Kaykıldığım bir başkaldırı.
Rüzgâra eşit iç sesim:
Aşka revnak bir dokunuş
Buse kondurduğum iç çekişim.
Sitemler, azizim:
İklimin yüklediği bir renkten de
öteyim.
Aşkı mabet bildiğim
Uzağında olduğum bunca insanın
Lakin tırmandığım yürekleri:
Ben ki enkazını devraldığım
bültenlerim:
Elbet bir yakarış
Geçtiğim her alt yazı:
Yasıma muhalif olsa da kâinat
İçlendiğim gök taşı
Az evvel düştü başıma
Evren mademki bir sarkıt
Mademki ben sıra dışı kimliğimle,
Metazori sevenlerden de olmadım asla,
azizim.
Kefil olduğum doğam:
Saçımın rengi
Yüreğimin de ırkı yok asla
Sevip sevmekten öte bir yol da
sunmadı Rabbim
Bir buse kondurduğum kelimelere
Gölgemle içli dışlı matem
Ezildiğim şu ölüm ikliminde
Lakin başımı da eğmedim iblisin
nezdinde.
Varsa yoksa kayıp eksen
Kala kala kaldı dizlerimde azıcık
derman
İşte yükledim hazinemi şiir denen
meclise:
Bir lütuf ki;
Rabbin sunumunda
Tutuşan kelimeler gönül tezgâhında.
İrkildiğim de yoktur tek bir nida
Öfkeli insanların gücü yetse de bana
ve nice mazluma:
Kürediğim her hece
Aşkın redif;
Özlemin kafiye olduğu
Çocukluk düşlerime de sadık kaldığım
Şunca yaşıma da aldanmasın hani hiç
kimse.
Bir rüzgârım, nazarında kindar
nefislerin;
Güneşim de doğduğum her gece
aralıksız
Mevla’m ve şiirlerim tek tanık.
Sözcük arazisinde her imleç bir
başkaldırı
Yakınan dünyevi bulutlardan
Oysaki asılı kaldığım gök kubbede
Salındığım her bulut
Elbet yüreğimin secdesi
Serildiğim ufuk ve umut.
Kayram hazan:
Artık kim varsa ardımdan atıp tutan:
Bir hale bir imge
Yetmedi büyüyen yüreğim sevdiğim
takdirde:
Maruzatım sadece mevsimden, kininden
öte
Yol buldukları batakta
Bulaşmasın da hani üstüme başıma hiçbir
leke:
Alnımın akıyla sevdiğim her yürek her
katre
Doğduğum kadar beyaz ve sadık yere
göğe:
Lütuf eden de buyursun yüzüme dönük
her hecede
Sitemlerin biteviye tartakladığı
Şu sefil benliğime de dokunsun varsın
irin,
Niyazım, sevgim ve içtenliğim:
Tinimde mağdur bir künye
Azat edildim çoktan dünyevi lügatten.