Dünü Kirlettik Bugün İçin Yaşanılır Bir Dünya Olmaktan Uzak Bir Hale Getirdik.
Belki dünden önce olsaydı, bu tükenmiş nefretle dolu dünyadan daha temiz bir yere gidelim derdim, lakin bugün her yer etrafa salınan virüsle kaplanmışken, Rabbim bu musibeti kazananlarla beraber dünyamızdan yok etmeden gidemeyiz, dünyanın her bölgesi virüsle kaplandı, şu bölge tam temizdir diyemeyiz Rabbim temizlemeden önce. Ne acı bir hezeyan, lakin hala Rabbimden umudumuz var, bir yerlere gidelim demeden önce, temiz bir dünya bulmak gerekir ki gidelim, oysa yazılarımızda şiirlerimizde bu nefret kusanlara beddua ederken bedduaya uğradılar, yalnız kurunun yanında yaşta yandı. Belki dün olsaydı diyemiyoruz çünkü dünü kirlettik bugün için yaşanılır bir dünya olmaktan uzak bir hale getirdik, bakın dünyaya her gün yüzlerce insan ölüyor, ne için kimisi diyor üst akıl denilen akılsızların para baronlarının ortaya saldığı bir mikrop yüzünden, doğrudur hak ettiler lakin dediğim gibi kurunun yanında yaşta yanıyor, yüreğimiz parçalanıyor, yarına dair umutlarımız hala var Rabbim sayesinde, yalnız bu kirletenleri bizler yok etmedikten sonra yarınlarda başka bir mikrop çıkar ve daha beterine maruz kalırız!
Rabbim yardımıyla sona erecek inşallah bu esaret.
Dün yarınları hayalleri parçalananların feryadı bu musibeti getirdi hakkın emriyle, isterse o atsın bu atsın Rabbimin izni olmadan, bir yaprak kıpırdayamaz. Dün duyarsız kalmaların sonucunda bugünde deva şifa az duyarsız kalabiliyor. Bizler içimizdeki bazıları hariç, duyarsız kalmadık bunu bizde Rabbimde biliyor, dün ona sığınmıştık bugünde yine ona teslimiyetle sığınıyoruz. Dün gitmek için toplayacağımız malımız mülkümüz varken bugün gitmeye kalksak ne bunca dünya malını sırtlayabiliriz tertemiz bir beldeye şehre kasabaya ne de oraya buraya bu dünya malıyla gitmeyiz ki! Hani şiirlerimizden söyleriz “kapandı yâr sene gelen yollarım” diye, gerçekten bugün tüm yollar kapandı, giriş ve çıkışlar birçok büyük şehirde yollar kapatıldı! Esir kaldık lakin Rabbimize teslimiyetle özgürüz zaten, bu dünyalık virüse karşı şu anlık hapsindeyiz, Rabbim yardımıyla sona erecek inşallah bu esaret.
Yaşanılacak bir dünya olmadıktan sonra üst akıl alt akıl planı nasıl kendine mi işleyecek?
Yaşanılacak bir dünya olmadıktan sonra üst akıl alt akıl planı nasıl kendine mi işleyecek? İnsansız bir dünyada yaşamayı seçen bu akılsız sömürgeci, kendini güçlü gören aciz, insansız nasıl yaşayacak? Kasalarında tonlarca doları olan, bu doları nasıl nerede ne için harcayacak? Ah akılsız fikirsizler körler, ah sizinle baş edemeyen bizler…Rabbim uyarıyor işte bizleri böyle musibetlerle ders almak için… Dün mazlumdan bir gülüşünü çaldınız ey batı, bugün ağlıyorsunuz kabahatinizi hala bilmeden ne acı bir son! Mazlumun yok olması için bomba atanlar, bomba öyle atılmaz böyle atılır Rabbim tarafından…Rabbim öcü insanın elinden böyle alır, yalnız insan bunu insan yaptı sanır hayır Rabbim yaptırtır kulu eliyle…
Dün varlığımızla sükûtu yaşarken, bugün feryatla acıyla bu sükûtu bozduk, Rabbim bozdurttu, alalım dersimizi diye. Düşünecek idrak edecek o kadar es geçtiğimiz konular ve yaşamlar var ki inşallah evlerimizde kalırken bunları düşünürüz ve dersimizi alırız inşallah. Dünyanın kasasını çürüterek inşa edilmez kaportaya çevirirken, inşallah aramızdaki çürük zalimler yok olur gider yoksa çürük kaporta araba göz zevkini bozar veya çürük zemine de bina inşa edilmez, yine çöker başımıza.
Bizler dünde sadece bir insandık, insan
olamayan maske takmış çakallarla yaşarken
Oysa dün bir başkasının acısını hissetmeyenler varken, bizler hissedecek kadar insandık. Kendi acımızı unutup, başkalarının acılarını da üzülecek kadar insandık, o hissetmeyenler olsa da. Biz o hissetmeyen insanlıktan uzak olanlar gibi insanı yargılayıp eleştirmek zanda bulunmak yerine, kendimizi bizler onların yerine koyup gece gündüz çalışarak mutluluklar dileyerek duayla Mevla’mızdan duayla isteyendik. Dün bu duygusuz insanlara duygusuzluklarını anlamaya çalışırken, anlamadıklarından dolayı üzülen kahr olanlardık, onlar içinde varsa insanlığa dair bir umut ışığı onlar içinde mutluluk isteyecek kadar insandık! Bizler dünde sadece bir insandık, insan olamayan maske takmış çakallarla yaşarken, onlar içinde az iyi niyetliydik lakin bir yere kadar ta ki insan hayatını hiçe sayana kadar, şimdi hayatları hiçe sayanların hak ettikleri musibeti beraberce yaşıyoruz ve inşallah bundan ders alıyoruz, sağlık sıhhat afiyetle inşallah çıkarız vesselam, selamlarımla.
Mehmet Aluç