Bu Günlerimizdeki Çözümsüzlük Sancısı!

 Çözümsüzlük – Şükrü Erbaş | gelin canlar

Bizler Bu Virüsü Yorumlamada Olmayan Eski Bakışsızlık Açımızla Yapamadıklarımızla Yapılan Zulümlerin Çerçevesinden Bakmadıkça Anlamamız Mümkün Değildir.

 

Virüsün bize anlattığı, imgesel veya görsel hatta duygusal veya duygusal olmayan/olan diliyle anlattığı ölümü, orijinal çerçevesinde anlayarak ne demek istediğini anlayabiliyor muyuz acaba? Bu virüsün arka planındaki görevinin, aslında öldürmekten ziyade boyutundaki devasalığını çözmeye dünyanın çözemeyerek, acizlik içinde birkaç aydır kaldığını gerçekten fark edebiliyor muyuz? Çözümleme sonucuna ulaşana kadar, bunca ölenlerin feryadını duyarak acizliğimizle bir şeyler yapamamak gerçekten çok zor ve devasa bir sancı! Modern olan güya batı ve uşaklarının nefret dolu bakışlarının sonucunda, yaşanılacak bir dünya bırakmamak için bunca çabalarının sonucunda, Yüce Allah kulunun aracılığıyla bu musibeti gönderdi. Bizler bu virüsü yorumlamada olmayan eski bakışsızlık açımızla yapamadıklarımızla yapılan zulümlerin çerçevesinden bakmadıkça anlamamız mümkün değildir.

 

Çözemediğimiz Virüsün Tanımı

 

Bu çözemediğimiz virüsün tanımını berrak olan yapısını öldürücü etkisini yok etmek için dilsel ifadelerden mahrum iken bu yarınlarımızdaki belirsizliğimizi düne bakarak, neden geldiğini yayıldığını anlatmak istediğini nereden geldiğini nereye götürdüğünü çarpıcı yayılmasıyla yıkımını ancak ufkumuzdaki düne bakarak, öz mayamızda olmayan insansızlığa bakarak anlayabiliriz ancak.

 

Dün Mazlumun Ahını Alanların Hali Meydanda Ortada

Dünlerden birbirimize tahammül edemeyerek sonuçta birbirimize ifade edemeyen söylemlerimizle gönülleri yıkarken bugünde dün yıkanlar yıkılıyor, dün mazlumun ahını alanların hali meydanda ortada, dünde dualarımızla mazlumun yanında olmamız ve dualarımızla zalimlerin yok olmasını yüce Allahtan isterken bugün duamız kabul oldu ,lakin dün hareketsiz kalarak yerimizden bir adım atmadan durmamızın neticesinde, bugün evimizin içine çivi ile çakılarak kaldık, yüce Allah bize, ey kulum adım atamamak için çok ısrarcı oldun o zaman seni çivi ile çakayım evin içine dışarıya adım atma dedi, bu benimki bu virüsten aldığım anladığım kadarını düşüncelerimle  ifade ediyorum, yanlış anlaşılmasın. Bu anladığımın muğlak bir yanılgı payının olmadığını düne bakarak söylüyorum. Dündeki anlamsızlıkla dolu adımların atılması, bugün bize bir anlam kazandırmayacağı gün gibi aşikar iken, elden bir şey gelmedi mani olamadık, ancak duamızla Rabbime yalvardım mazlumların ahı ile zalimleri yok et Rabbim diye, işte bazen kurunun yanında yaşta yanıyor…

 

Bu Çözümsüzlüğü Dündeki Günlerimizi Fikir ve Düşüncelerimizi Yok Etmeden Çözüme Ulaşmayacağımız Yine Aşikâr

 

Bu çözümsüzlüğü dündeki günlerimizi fikir ve düşüncelerimizi yok etmeden çözüme ulaşmayacağımız yine aşikâr gün kadar aydınlık yüzü ile zaten belli. Dündeki cebir baskılarla kanunlarla hatta daha ilerisine giderek kanunsuzluklarıyla sömürmeye çalışanların yok etmeden/yok olmadan hatta yer yüzünden silmeden, tüm şifalar devalar çaresiz kalacaktır, önce temiz bir zemin temiz bir hava temiz bir anlayış bakış açısı lazım ki sağlam inşa edelim bu el birliğiyle yıktığımız ve hala yıkmaya çalıştığımız dünyamızı.

 

Ben Dünyanın Artık Eski Bir Dünya Olmayacağından Eminim

 

Ben dünyanın artık eski bir dünya olmayacağından eminim, yeniden yeni bir yaşamla temiz oksijenle doldurmak için önce bedenimizle fikrimizle düşüncemizle beraber olan nefreti kini benliği yok etmeden yola devam edemeyeceğimden eminim, bilmem sizler ne dersiniz bu konuda? Rabbim sağlık sıhhat afiyetler versin cümlemizle, selamlarımla.

Mehmet Aluç

 

 

 

 

 

 

( Bu Günlerimizdeki Çözümsüzlük Sancısı... başlıklı yazı kul mehmet tarafından 5.04.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu