Başucunda Çalarken Oturmak
Bana düşmez ki dostlarım bu gönlümle sazı çalmak
Çalmasını inanın ki beceremem bilmiyorum
En güzelini çalmaktan âşık olan ozan anlar
Bana düşer başucunda çalarken sessiz oturmak
Çalar o gönül telinin mızrabına dokunarak
Yazar gönül kalemiyle Türküsünü yaşayarak
Başka türlüsü olmaz ki zaten aşkla var olmadan
Bana düşer başucunda çalarken sessiz oturmak
Karanlık gönülleri hep aydınlatır sözleriyle
Çalarken muhabbetiyle birde gönül gülüşüyle
Çağırır gönül diliyle gel diyen tatlı sözüyle
Bana düşer başucunda çalarken sessiz oturmak
Meçhulden söz etmez âşık bilinedir aşkın dili
Şarj eder bitmek üzere olan biten gönül pili
Herkes bilmez aşkı elbet der deli asıl o veli
Bana düşer başucunda çalarken sessiz oturmak
Gönül bile şaşar iş bu güzel olan tatlı hale
Gönül içinde yeşertir onlarca laleyle gülü
Öter açan gülün elbet başında gönül bülbülü
Bana düşer başucunda çalarken sessiz oturmak
Gönle aşkla bakan bilir aşkı da yaşayan bilir
Aşkla olduktan sonra bil güzellik o an yeşerir
Bilmeyen ne bilsin aşkı sevmeden mezara girer
Bana düşer başucunda çalarken sessiz oturmak
Aşk olsa ateşten gömlek sevinerek de giyilir
Tatlı tatlı yakar yaksın güzelliği de bilinir
Onunla yavan ekmek de bal gibi elbet yenilir
Bana düşer başucunda çalarken sessiz oturmak
Aşığın ehli dilidir sazla çalmak sevmek işi
Aşkı bilmeyen o kul ki nefretle gezmektir işi
Daha mezara girmeden çekilir gönülde fişi
Bana düşer başucunda çalarken sessiz oturmak
Gülveren ’im bil ki aşkla varılır elbet menzile
Aşkla sevilir varılır aşkla gezen var güzele
Aşkla sevilen yâr benzer açan taze gonca güle
Bana düşer başucunda yatarken onunla olmak
Mehmet Aluç