‘’Bir çocuk eskisi gibi mırıldandığın
Kelimelerin de dokunduğu yok
Ölülerden başka kimseye! Uzak
Akraba diyorlar şimdi kelimelere
Ve mezarlara bakarak… Kalp
Bulutlu değilse yağmur boşuna,
Sen yine gazelini dök mırıldanarak:
Çocukluğum, hayatımdan düşen ilk
yaprak!’’ (Alıntı)
Haznesi yorgun bir milattı göğün,
Sözcüklerin tırmandığı boynum
Oysaki incecik bir eşarptı saran
tenimi
Göğün mavisinde saklıydı çocukluğum:
Çocuk kalmanın mümkün olduğunu
öğretti bana evren
Devreleri yanan düşlerime de kefildim
hem.
Uzun boylu düşünmeden sevdim ben
Yeri göğü; uzağı yakını ayırt etmeden
Üstelik görmeden bağlandım hem insana
hem şehirlere
Mademki bu ülkenin kızıydım
Sevmelere doyamadığım kadar yanıktı
türkülerim
Hele ki yanık teni gazellerin
Bir de hariçten gazel okuyanlar
Sustum gördüğümde kimse yalanı
çığıran
Sinmedim ama sinemde saklıydı hazin
sözcüklerim
Üstelik ulu orta söylemediğim ne ise
Tırnaklarımla kazıp büyüttüğüm
değerlerim.
Neferi olmaksa sevginin
İlk ailemden öğrendiğim
Karşılıksız sevip saymanın desturu
saklıydı mizacımda
Bedelleri olmazdı hem insani sevgilerin
Bilakis büyüyen filizler, ağaçlar ve
çiçekler
Zembille inmiştim öyle ya;
Hala neşemi savurduğum günün herhangi
bir vakti
Sözüm ona altına imza atmıştım
renklerin.
Boca ettiğim nice duygu ve tutku
Kefilsem insanlığıma
Yağmur öncesi nemiydi saklı tuttuğum
mevsimin:
Sahi, hangi mevsimdim?
Tinimde, titrimde ve tenimde
Vakıf olduğum her anda ve günümde
Görsel bir rahmetse yalnızlık
Yağmuru boykot eden sıcaklıktım
Eriyen buzların nidası sökün eden
Sevginin ve iyiliğin vefası
Elbet hayatı yaşanır ve sever kılan.
Maruzatım vardı öncemde sonrama sadık
Yalnızlığım vardı ılgıt ılgıt
Ve devasa bir rahmet
Kimselerin görmediği içimde kucak
kucak.
Şahlanan duygular ve nefsin ölüsü
Sevdalı semazenler yeknesak
Üstelik her şeye değer
İçten gelen bazen kurak bazen sıcak
Dışıma yansıttığım nice şey, tevafuk
Olmalıydı işin aslı kimse bana yakın
ya da ırak:
Bildiğim adım gibi ve yürekte saklı
tuttuğum
Kırpan kalp gözüm kaldığım kadar
Rabbime sadık.
Hamt ettiğim her vakit
Elbette evrendi bana kucak açan
Bilinmezin mealine vakıf
Bir geçitti ki;
Dağlar tepeler aştığım
Kimselere de kul köle olmadan
Hayatın meali illa ki umut ve sevgi
Göz pınarlarımda saklı rahmet
Elbet yağmur bulutlarından çaldığım
Ne zamanki düşse başım dara
Huzurun adresi ve ben ve tüm evren
emanet Rabbine.