Bir Şiir” YÜZÜN AVRET MAHALİ” Tahlilim Gülümsememle Analizim
Bugün şiir tahlil ve gülümsem ve analizim için “Ayser
Özbakır” Kardeşimin “ “ şiiri için klavyenin başına geçtim.
Beklenilen olması arzu edilen herhangi bir şey
gerçekleşmediğinde ortaya çıkan düş kırıklığının, sadece tek bir kişiye ait midir?
Bu düş kırıklıkları bütün bir topluma sirayet ederek büyüyerek başka bireyinde
aynı şekilde düş kırıklığına uğraması topluma etki etmesi mümkün müdür? Bir toplumun
ümit bağladığı gerçekleşmemesinin sonucunda yara alarak, toplumun her bireyini
etkileyebilecek güçte olabilir mi? Bu düş kırıklığı içinde kalan bireyin toplum
içinde yaşayan birileri, bu yaşanan toplu düş kırıklığını fark edip, bunun
üzerine yeni bir kuram geliştirebilir mi, bence bu tip insanların toplumda yeri
olması kanaatin deyim? İşte bu yönde olan kardeşimin şiirine başlayalım ve
görelim, bu kişiye mi ait, topumu nasıl etkiler kişi bazında, bunun topluma
sirayet etmesi mümkün müdür görelim.
GİRİŞ
Girişte kardeşimiz sitem dolu parlayan bir alev gibi yanan
gönlündeki alevlerin yakıcı ateşiyle tepkisiyle başlamış.
Sözcüklerim utansa, iman dolsa kalemde!
İstenmeyen tüylerin sakal olsun, kaş olsun.
Kardeşimiz karşısındakine sitem ederek bu şiire başlamış. Sözcüklerim
utansa iman dolsa kalemde istenmeyen tüylerin sakal olsun kaş olsun, ilk
girişte kardeşim kendisini kızdırana, sözlerini sakınmayarak söyleyeceğini
kelemine edep olarak yakışmayan sözleri yazdırarak devam edeceğini söylüyor.
ANA KONU BABA KONUYA GEREK YOK ZATEN SORAN HİÇ YOK
Ana konu sitem ve kızgın olan kardeşimizin karşısındakine
olan sitemden öte beddua ederek konuşması ile ana konu ortaya çıkıyor.
Ellerinin değdiği ne varsa şu âlemde,
Daha sen dokunmadan birer birer taş olsun.
Kardeşim karşısındakine ellerinin değdiği ne varsa bu âlemde
sana kazanç olmasın sen dokunmadan emeğinle birlikte taş olsun.Belirli olan hayat tarzının, dışında
insana değer kıymet vermeden davrananlar, doğru hayat yaşadığını söylemek manasızdır
anlamsızdır. Böylesi insanların artık aklın ışığında davranışlarını
değerlendirilmediği için, zalim ve despottur sözlerinin de akıl dışı olduğunu
söylemek de mümkündür.
GELİŞME
Gelişme babında hiçbir hareket görülmemektedir.
Her gün başka frak giy, seksüel gibi süslen,
Şanına en uygun yer üzgünüm; ama eslen!
Kardeşim karşısındaki despota istediğin kadar süslen pahalı
Paris’ten gelmiş giysiler giyinsen de süslensen de şanına en uygun yer eslen
yani çukur ya da mezardır. Boşuna kendine değer verip süslenme sana yakışan
çukurdur bende başka bir değerin yoktur.
GÖRSEL AÇIDAN DURUM
Görsel açıdan görülecek bir şey yoktur kızgınlık ve alev
saçan kardeşimin hırsından başka bir görüntü yoktur.
Nimetlerin kesilsin bağırsağından beslen,
Tövbe! Tüm …….tler tükettiğin aş olsun.
Kardeşim o kadar kızgın ki devam ediyor. Yediğin nimetler
kesilsin bağırsağında kalan da kalanla beslen bağırsakta kalan ….(RTÜK) settir!
Sonunda tövbe diyerek bu ….setler tükettiğin… yani aş demek doğru olmazda
yediğin leş olsun diyebiliriz. Tepki gösteren kardeşimiz, aslında uzun uzadıya tepki
verdiği insana hakkında düşünülecek bir şey olmadığına, akıl kavramı ve
söyledikleriyle zaten kendisini açıkladığına ve sorunun da gereksiz olduğuna
söylemektedir. Gene de açık bir cevap vermesi için bakımında bakıldığında, akla
uygun şeylerin yararlı şeyler olduğunu ve her akla uygun insanın da kendisine
neyin yararlı olduğunu bilmesi gerektiğini ortadadır. Zararlı olandan
uzaklaşmak babında.
DÜŞÜNCE YAPISI
Etki ve tepki yönünde ilerleme devam etmektedir. Düş
kırıklığı şeklinde devam etmektedir. Kendini bilmezlerin en kısa sürede
kendimiz ile onu değiştirmezsek
insanlığın geleceğinin, tehlikeye gireceğinin yavaş yavaş farkına varan
kardeşimin çığlığını feryadını çabasını düşünce yapısında uğraşmasına rağmen
değiştiremediğini görüyoruz.
Çıktığın yol, yol değil, boz bulanık ikrarın,
Ne Allah korkun kalmış, ne de kullardan arın,
Çıktığın yol yol olmasın boz bulanık ikrarın yani,
saklamayıp doğruca söyleme açısında, ne Allah korkun kalmış ne kullarda utanman
kalmış. Sadece kendini çıkarını düşünerek aldatanlar hedefinin herhangi bir kazanç
ya da çıkar ise, kendi başına taşıdığını aldatılmayı sezdiğimiz anda sözlerin
bazen böyle akla uygun olabileceği düşüncesi, o güzel sözlere tümüyle
yabancıdır. Beddualar sıralanır yaralı gönülde dilde akılda durdurana aşk olsun.
Böbreklerinden çıkıp süzülürken idra…,
Gözlerine dolarak akıttığın yaş olsun.
Böbreklerde süzülürken çıkan idra… Burada RTÜK devreye
giriyor, amanın gözlerinde dolarak akıttığın yaş olsun. Kardeşimiz burada tüm
heceleri bir kenara ayırarak sözlerle on ikiden vurmuş. İnsan ne kadar masum olursa
olsun bu masumluğu aldatılmaya meyillidir anlamına gelmez bu masumluk aşkın
verdiği bir güzelliktir severken sevileceğini bildiğini severken karşı tarafın
değer bildiğini hissetmesinin göstergesi olarak bunu suiistimal edenlerin hakkı
kötektir bedduadır kara zindandır bir ömür boyu.
Adım atmam seninle, yaptığına uyamam,
Tohumunda defo var, sağlam yere koyamam,
Ben seninle yaşayamam seninle yan yana olamam adım atmam, tohumunda
defo bozukluk var alıpta seni gönlüme koymam burada senin yerin olamaz. Haklısın
kardeşim sevmeye hakkı olmayanların gönülde yeri olamaz zaten.
DÜŞÜNCE YAPISI OLAYIN BOYUTU ANLAM SONUÇ AÇISINDAN DURUMU
Düşünce yapısı hak eden değer verilmesini hak etmeyeni
kapıya koymadan kıçına tekme vurularak uzaklara hatta uçurumlara atılması
gerektiğini açısından anlam dolu.
Ne kadar uzvun varsa teker teker sayamam,
Yüzün ….ret mahâli, ayakların baş olsun…
Ayser ÖZBAKIR
Ne kadar uzvun varsa bana saydırtma ey utanmaz rezil, yüzün …ret
mahali burada sansür var dikkat, ayakların başında başın ayaklarının yerinde
olsun süründe sürün bakalım ey utanmaz rezil. İşte bireyi düş kırıklığına iten
toplumu derinden yaralayan böylesi edepten yoksunları toplumdan uzaklaştırarak
hapis etmeli dışarıya salmamalı.
Kardeşimiz yaşarken severken hayatın yüksek amacı olan
mutlulukla yaşamayı beklerken sanki bunu belirleme yetkisi elinden alınan ve
karşısına çıkan sahtekâr utanmaz yalancı kişinin ihanetiyle terk edilmesiyle her
şeyi basit bir araca indirgemekle onu kandırmakla hayallerin çalan karşı bu
kadar sert tepkiyle kaleme almış. İnsan hayatı hayalleri bu adar ucuz olamaz, bunu
ucuz sananlar kendileri ucuz olduklarının farkına varamayan sahtekârların
halini kardeşim kaleme almış. Rabbim böylesi sahtekârlardan uzak eylesin
bizleri. Sonuç babında anlayışla, dayanışmayla, merhametle yaşamak gerekir
diyen Ayser kardeşime teşekkürler ederim bu açıklayıcı bilgilerinden ötürü. Başka
bir şiir tahlili ve gülümsemem de buluşmak üzere Allah ‘a emanet olun
selamlarımla
Mehmet Aluç