Suskunluğu Bozmanın Zamanı

 

 

Gönlüm oysa toy değil

Suskun hiç değil

Susmak bilmez konuşur

Ağlar

Sızlar

Dal vermiş uzamış kısa değil

Seher gibi aydınlık gönlüm

Ufka doğru uzanmış onunla aşkım

Uzanmış gidiyor ufka

Aktin’i bozan insan

Devir almış utanç ufukta

Karartmış gönülleri

Ne söylenmeli

Nasıl söylenmeli

Oysa gece hep kalmak derdinde değilken

Karanlığı nasıl gündüze yayar insanoğlu bunu bilmezken?

Güneş hep doğmak derdinde iken, kim batırabilir ki?

Nice can şafakta doğmayı beklerken

Kim batırabilirler ki?

Yoğun heyecan insan için gönlümüzde atarken

Kim yıkabilir ki?

Hele sen yoksan

Hele biz yokken

Hiç kimse yokken

Bir sabah doğuşunda doğmanın sancısında

Doğdu doğacak

Kim doğumu durdurabilir ki

Doğurtan gönderen Mevla ise?

Velhasıl kelam

Güneşe sırtını dönmüş hain insan

Ufka doğru uzanan senin gölgen

Sık sıka bildiğin kadar

Gölgesine sıkan hain

Sıktığın o gölge senin ki

Gölgeye sık sıka bildiğin kadar

Ölen varsa sende onunla ölensin

Şimdi ne yapmalı ki?

Gölgeleri önümüze katarak yürüme vaktidir

Doğru adımlarla ufka doğru

Şefkatle  gülümsesen yeter

Suskunluğu bozmanın zamanı

Bırak kilitlenmiş kapı gibi durmayı

Aç gönül anahtarınla kapıları yeter

Vesselam

Mehmet Aluç


( Suskunluğu Bozmanın Zamanı başlıklı yazı kul mehmet tarafından 30.12.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu