Suskunluğu Bozmanın Zamanı
Gönlüm oysa toy değil
Suskun hiç değil
Susmak bilmez konuşur
Ağlar
Sızlar
Dal vermiş uzamış kısa değil
Seher gibi aydınlık gönlüm
Ufka doğru uzanmış onunla aşkım
Uzanmış gidiyor ufka
Aktin’i bozan insan
Devir almış utanç ufukta
Karartmış gönülleri
Ne söylenmeli
Nasıl söylenmeli
Oysa gece hep kalmak derdinde değilken
Karanlığı nasıl gündüze yayar insanoğlu bunu bilmezken?
Güneş hep doğmak derdinde iken, kim batırabilir ki?
Nice can şafakta doğmayı beklerken
Kim batırabilirler ki?
Yoğun heyecan insan için gönlümüzde atarken
Kim yıkabilir ki?
Hele sen yoksan
Hele biz yokken
Hiç kimse yokken
Bir sabah doğuşunda doğmanın sancısında
Doğdu doğacak
Kim doğumu durdurabilir ki
Doğurtan gönderen Mevla ise?
Velhasıl kelam
Güneşe sırtını dönmüş hain insan
Ufka doğru uzanan senin gölgen
Sık sıka bildiğin kadar
Gölgesine sıkan hain
Sıktığın o gölge senin ki
Gölgeye sık sıka bildiğin kadar
Ölen varsa sende onunla ölensin
Şimdi ne yapmalı ki?
Gölgeleri önümüze katarak yürüme vaktidir
Doğru adımlarla ufka doğru
Şefkatle gülümsesen
yeter
Suskunluğu bozmanın zamanı
Bırak kilitlenmiş kapı gibi durmayı
Aç gönül anahtarınla kapıları yeter
Vesselam
Mehmet Aluç