Göçtüğüm orta ölçek sarsıntılar ne ki
evrenin bilinmezine gebe kaldı düşler ve aşkın rahmeti ile ihya edilesi.
Sözcüklerdi cepken ve mesken
Haşmetli aşkın mağdur iklimi
Elbet içimde açıp solmaya doymayan
çiçekler
Ben ki bir çiçekten öte
Bahçede saklı özveri
Bazen kurşunlandığım
Sırtımda ağır yükü
Gölgemle dargın aşk ise
Şatafatlı bir sancı
Mabedim acı örülü
Mahremim Allah katında kabul görsün
yeter ki
Azığa aldığım düşler
Mevsimin ölü nefsi
Soluksuz kaldığım alıp da içime
çektiği nefesi
Şiir diye verdim soldum ve soldurdum
da
Göğsümde infilak eden bir hece ki
Kibirli gölgesi ile aşkın
Meddücezri o sahici şafağın
Belki de kalburüstü bir yürek benimki
Deşmekler büyüyen acının reçinesi.
Öznemde saklı kimi zaman
Öz veri ile salındığım yaşam
Ne sarkıtı dünün
Ne de girift yolculuğu günün
Hala aklım beş karış havada
Hala saklı tuttuğum hayali ve umudu
Artık nasıl oluyor da savurmuyorsam
uzaklara.
Kilitli yüreğim
Sevdalandığım mermer mezar başlığım
Bazen sancılandığında şafak
Ben ise sönmeyen ateş
İçimde saklı devasa koşu bandı
Görüp göreceğim ne mi kaldı?
Hele ki bakarken hayata kuşbakışı
Miskince sürmedim de ömrü haşa
Azametli gölgelerden düşen payıma
Hem ihanet ettiğim içimdeki saf
çocuğa.
Muğlak bir ritmi var/mış ömrün
Ne mundar ne de kin yüklü varlıklara
öykündüğüm.
Yalnızlıksa hissikablelvuku
Yoksa nasıl meşk ederdim içimde saklı
o bitimsiz tutku
Rengimle sarmalında hidayetin
Enginliğime müteşekkirim, Rabbim
Hala açtığım solmalara doyamadığım
Hep de açmazda lakin kayıt altında
dualarım.
O gönül bağı ki evrenle kurduğum
aramda
Aradım ve işte buldum Rabbimi
sonunda.
Bir infilaksa bu aşk
Devasa bir sağanakta ıslanmak
mukadderat madem
Ölümden bile korkmazken gözüm
İnfaz edildiğim binlerce yargı
Lakin yürek de ruh da nöbette
Yeter ki yarım kalmasın bu hikaye.