Özenti bir tedirginlik saklı aşkın
asasına yenik düşen asmalı düşleri ömrün ve kifayetsiz bir esinti belki de çok
kibirli
Safsata yüklü yeryüzü
Doğanın ne kiri ne kibri saklı özünde
Saklı tuttuğu toprağın g/izinde
Ölümken teşrif eden
Aşk belki de teftiş eden
Ve işte zümresi yüreğin
Kaya tozu gibi aşkın saltanatına
Kimi zamansa anlamsız bir telaşla
Asıldığı o kanca.
Hangi tepe hangi zirvede saklı peki,
Anka kuşu?
Mahşerin ç/ağrısı
Ebegümeci bir yaşam
Hasretin esintisinde devasa bir
manivela
Öykündüğümüz mü dünde saklı anılara?
Ah, gönül!
Semazen varlığın ve beyhude telaşın…
Hep de yenik düşmüşlüğün aşka
Başat bir iklimde
Soluduğun kadar yalnızlığı
Solmak elbet defalarca düşen bahtına.
Rabıtası günün
Bir kaykıldığın bir zemin
Bir de hüzün yüklü içgüdün
Ne aşk ne meşk ne de şevki ömrün
Sayacı kırık bir hazne devindiğin
Günbegün onca fısıltı saldırırken
yürekte saklı kozana
Hangi beyitten firar edilesi bir
duygu ki
Tapındığın aşkın mukadderatına.
Özünle sözlü
Sözünle yüklü
Göğün bir tebessüm sunduğu şu şiir arası
Ara nameleri mi yaşamadığın
saltanatı?
Ne malum mu yoksa devindiğin
Ne gam, diyen esintinin
Heybetli dili
Dingin bir hayatla iştigal
Özenti sevincin eşlik ettiği.
Künyende ne yazar, gönül?
Bakir ruhun yorgun meali
Aşkı azat eden bir temenni mi yoksa
gizi varlığının?
Uçtuğuna dair kimseler şahit olmasa
da
Severken yanıldığın
Hep saklı değil mi Allah katında?
Mukadderat, demlendiğin
Muktedir olan sadece yüce Rabbin
Ne kefenin ne bedenin
Ne de tensiye ettiğin düşlerin
Sancılı oluşum
O sevdalı hicvinde göğün
Sen ki gözünü sakındığın kadar
sevdiklerine de değmesin
Ne taş ne rüzgâr
Şakıyan mevsimde ılıman bir naat gibi
Göğün küpeştesinde asılı
Bir ırmak gibi
Afaki duyguların meali.
İşte kıpraşan şunca sözcük
Derdine hala derman olmadıysa
Daha yolun var gönül!
Yandığın kadar da yakmalısın
Daha da çok acıyı yüklenip taşmalısın
Bentlerinden devrik güncenin
Davanı güttüğün kadar kendini
seveceksin
En çok Rabbini
Teslim ettiğin her zerrenle
Anla işte mukadderatın asaletini:
En çok seven sevildiğine kani
Bir Rabbin bir de sen
Yokluktur anla
Varlığının izafi meali
Yandığın kadar İlahi Ateşin
rahmetiyle
Yanmak ne ki günbegün
Yeter ki teslim ol sonsuz aşkın
hikmetine