Düş kaldırımlarında seken kuşa
özeniyorum ve örtündüğüm acıyı b/ölüyorum hece hece. Anlamsızlığa selam veriyor
nidalar, solan çehreler, bitimsiz dualar ve mevsim.
İnadına d/üşüyorum inadına.
İçimdeki zemheri bir muamma
İklimden sarkan bir el bir el boğazımı
sıkan
En çok da kundaklanan gülümsemem
Aşkın şiarına düşkün yüreğim
Elimin kiri ne ki, Rabbim?
Hem sen bilirsin içimden geçeni
En çok beyaz alnımda yazan
Yazgıma sirayet eden ne ise
Adı olmayan soytarılar
Dökülen gökten tabutlar
Bense hala yaşıyorum hala ayakta
Bir neferi olduğumu biliyorsun hem:
Elbet sevginin müdavimi sefil ben
Hala çocuk kalmanın öznesi iken.
Ansızın gülüveren mizacım
İçimdeki şelaleyi kim olursa olsun
Hala kurutamayan içimdeki çeşmeyi
Çünkü ben mahzun bir şiirim
En çok da senin sevdiğin
En çok senken bana sahip çıkan
İşte hüzünlü yüreğim, güzel Rabbim:
Kırıklarından yeni bir dünya inşa
ettim madem kendime
Elbet, senin açtığın o son kapı o son
şans:
Hani, ansızın daldığım bir cennet
Adını bilmeden dâhil olduğum sonra
anladım ki
Işığı imiş edebiyatın kalemin
dürtüklediği iç sesim
Ya da iç sesimle dargın ömrün
ertesinde
Hala dış sese müdahil olsam bile
Rabbim, daha çok seviyor olmam sadece
senin sayende.
Hala sevebilmenin imar planıdır
Kendime yaklaştığım o şantiye:
Hani şiirlerle ön cephesini
Hikâyelerle duvarlarını
Kalp gözümle de çatısını onardığım
içimdeki enkaz
Ölüden bozma güdülerin de esiri
olmadan
Eseri inancın
Yazmanın arifesinde bana bahşedilen
bunca hüzün
Bunca zulüm
Ve işte aşkla karşılık verdiğim
Hüzün çeşmem, güzel Rabbim
Her damlası dua
Her soğuk tasta
İçimi ısıtan bir ateşle
Işıldayan gönül gözüme kuvvet nice
hadisle
Savsaklandığım ömrün bir sonrası.
Rengimle pembe
Resmimle güne
Yankısı ile umudun
Serildiğim bir yapı taşı ki
İskeletin üzerinde saklı İlahi Ateşi
Serdiğim satırlara bir bir
Elzem olanı da biliyorum hem:
Daha çok sevebilme ihtimalim en çok
kendimi ki
Henüz gelmişken sıra içimdeki
Çığırtkan esintiye
Çünkü rüzgâr olduğum kadar da
Savurduğum her zerrem
Üşümem dindi işte
O İlahi Ateşle kavrulduğum dize dize.
Sandukamda saklı nice masal
Dizdiğim oyuncaklar pencereme
Kocaman bir çocuğum işte
Hala saklı tutabildiğim masumiyeti
Sererken düşlerime
Düştüğüm bu aşka adına şükürler
olsun, Rabbim
Hele ki sen beni sevdikten sonra
Şimdi sıra bende
En çok da başını okşamamı bekleyen
Yetim bir masalda
Sahip çıktığın kadar içimdeki çocuğa
Sancılı beyitlerime de can veren
ruhun kapısı
Açık işte ardına kadar.
En çok da yüreğin temenni ettiği
Aşkın dansı ve rüzgârı bu işte
Hüzün çeşmemle serinlediğime binaen
Işığın adına müteşekkirim sana
Ve binlerce özür kendimden
En çok da ben iken benim tarafımdan
Sevilmeyi bekleyen nihayetinde
Gülümsediğim her an için şükürlerim
de saklı yüreğimde
Sevebilmenin gücüne âşık olmanın
Verdiği huzur kadar
Uzun olmasa da ömür
Biliyorum iki cihanda saklı olduğunu,
olduğumu
Olmazın oluru bir aşka düştüm madem
Sadece senin sayende ayaktaysam hala…