Evet ülkemizde her sene 24 Nisan geldiğinde teyakkuza geçeriz. Gözümüz
kulağımız Avrupa’dan ya da ABD den gelecek haberlerdedir. Acaba ABD başkanı ya
da Avrupa’da herhangi bir devletin başkanı parlamentosu 24 Nisan 1915 Olayları
için soykırım diyecek mi? Acaba herhangi bir ülkenin parlamentosundan 24 Nisan
1915 te Türklerin Ermenilere soykırım uyguladığına dair bir karar çıkacak mı?
Mutlak surette bir yerlerden bir şeyler çıkar. Mutlak surette ‘’Ermeni
Soykırımı’’ Diyen ya bir devlet başkanı, başbakan ya da parlemento meclis vs.
olur ve bizler de başlarız ‘’ Asıl sensin soykırımcı, sen kendine bak.’’ filan
demeye.
Mesela Fransa’ya ‘’ Sen öncelikle Cezayir’de Fas’ta, Ruanda’da yaptığın
soykırım’ın hesabını ver.’’
Mesela Almanya’ya ‘’ Milyonlarca Yahudiyi krematoryumlarda canlı canlı yakan
gaz odalarında öldüren katiller bizi soykırım yapmakla suçlayamaz’’
Mesela ABD ye ‘’ Siz hele ortadan kaldırdığını milyonlarca kızılderilinin
hesabını verin, ondan sonra soykırırmdan bahsedin’’ Deriz
Evet Allah razı olsun mu demeli bilemem Vinton Cerf ve
Tim Berners interneti keşfetti, Mark Zuckberg de Face Booku hayatımıza soktu de
rahatlıkla cevap veriyoruz(!) bize ‘’ Türkler Soykırım yaptı’’ Diyenlere.
Mesela bu sene ABD Başkanı Biden’e bayağı bir döktürdük. Öyle şeyler yazdık
öyle şiirler döşendik ki adam kesinlikle şimdi ‘’ Ulan ben ne halt ettim’’ Diye
tir tir titremektedir(!)
Ya o değilde biz her sene 24 Nisan’da ayağa kalkarız ama bu heyecan en fazla
iki gün sürer 26, bilemedin 27 Nisan’da tekrar otururuz, bir dahaki 24 Nisan’a
kadar ne Ermeni ne Ermeni Soykırımı iddiaları aklımıza gelir. Velhasılıkelam
günlük yaşarız.
Bakın size 1990 Yılından bir anı anlatayım:
1990 Yılında bir hizmet içi eğitim programı kapsamında ülkemizin çeşitli
yerlerinden tarih öğretmenleri Antalya- Aksu Öğretmen Okulunda toplandık.
Çeşitli Profesörler bize ders veriyorlar. Bunlardan biri de TC. İnkılap Tarihi
konusunda uzman Prof Dr. Hamza Eroğlu.
Bir gün konu bu Ermeni tehciri ve soykırım iddialarına
geldi.
Hoca bize sordu: ‘’ Türkiye’de bu konu ile ilgili kaç kitap yazılmış
biliyormusunuz? Bilmiyorduk tabii ki. Biz Tarih öğretmenleri bile en fazla 5
kitap görmüştük bu konuda. Hocamız ‘’126’’ Deyince ‘’ Oooo bayağı iyiymiş 126
değişik kitap hiç de fena değil’’ dedik.
Hoca tekrar sordu: ‘’ Peki Ermeniler kaç kitap yazmış biliyor musunuz?
Nereden bilebilirdik ki?
Hocamız kendi sorusunu kendi cevapladı: 20.000.
Evet yanlış okumuyorsunuz. Biz 126, onlar 20.000.( Yirmi bin )
Bizim 1990 yılı itibariyle 126 Kitabımızı okuyan sayısı parmakla gösterilecek
kadar az, Ermenilerin yazdığı 20.000 Kitabı her Ermeni okumuş + sadece
Ermenilere değil daha bir sürü millete devlete okutmuşlar.
Of yaaa. Asıl anlatmaya çalıştığım bu değildi. Nereden girdim bu konuya.
Asıl konum şu:
Biz Türkiye Cumhuriyeti olarak 1974 de Kıbrıs barış harekatını yaptık mı?
Yaptık.
Kıbrıs barış Harekatından sonra Kıbrıs’ın kuzeyinde
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini kurduk mu? Kurduk.
Peki bugün dünya üzerinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini tanıyan devlet var
mı? Maalesef Pakistan dışında yok.
Tüm bunlara rağmen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde Türk bayrağı dalgalanıyor
mu? Evet.
Hatta o bayrağı indirmeye çalışanı boynundan vurup
gebertiyor muyuz evet?
Yani?
Yani o devlet böyle demiş bu devlet tanımamış sallamıyoruz değil mi?
Aynı şeyi Ermeni soykırım iddialarına karşı da yapmamız gerekir bence.
Bu kadar telaşlanmaya, ateşlenmeye, Biden denen köpeğe asla ulaşmayacak
şiirlere, mesajlara, kısaca kendi kendimize ‘’ Biz soykırım filan yapmadık’’
Diye anlatmamıza kendimiz söyleyip kendimiz dinlemeye vatandaşlar bazında hiç
gerek yok. Yanlış anlaşılmasın. Devlet de sussun demiyorum. Devlet gereğini
yapmalı elbet. Ama Devlet dahi ‘’Ya ben soykırım yapmadım’’ Diyerek yapmadığını
ispat etmenin telaşına düşmemeli.
ABD, Fransa Almanya, İngiltere, Rusya ve diğerleri nasıl ki kendi yaptıkları
soykırımları hiç sallamıyorsa biz de aynen hiç sallamamalıyız.
ABD ye ‘’ Sen önce yaptığın Kızılderili katliamının hesabını ver.’’ Deyince ABD
sallıyor mu? Hiiiç umrunda olmuyor vallahi.
Fransa’ya ‘’ Sen Cezayir’de, Fas’ta Ruanda’da yaptığın soykırımın hesabını
ver.’’ Deyince Fransa tınıyor mu? En ufak bir utanma duyuyor mu? Hayır.
Almanya’sı, İngiltere’si, Hollanda’sı İspanya’sı... Tüm bu şerefsizler
yaptıkları onca katliam, soykırım yüzlerine çarpılınca sallıyorlar mı? Hayır.
Eee biz ne diye bu kadar heyecana kapılıyor, Biden denen alçak şerefsize ne
cevap vereceğimizin, soykırım yapmadığımızın ispatı için argümanlar ortaya
koymanın telaşı ve gayreti içine giriyoruz ki?
Yahu dostlar !
Havlayan köpeğin üzerine tabancayla, tüfekle, topla, tankla gidilmez. Hoşt
dersin olur biter.
Havlasın dursunlar
Türklere zorla ‘’ Evet biz soykırım yaptık.’’ Mı dedirtecekler?
Senelerdir talep ettikleri tazminatı mı alacaklar?
Türkiye’den toprak mı alabilecekler?
Kıbrıs konusunda nasıl ki hiç bir dünya devletini sallamıyor, bayrağımızı KKTC
semalarında dalgalandırıyorsak aynı şekilde Ermeni Soykırımı iddiaları
karşısında da ‘’ Farzet ki yaptım. N’aapacaksın? Çükümü mü keseceksin? Elinden
geleni arkana koyarsan şerefsizsin.’’ deyip noktayı koymak.
Aksi takdirde?
Aksi takdirde biz her 24 Nisanda bu muhabbeti yapar dururuz.
Ha bu arada...
24 Nisan 1915 den bir gün sonra yani 25 Nisan 1915 de İngiliz, Fransız,
Avutralya, Yenizelanda, Kanada, kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne bela
askerleri Gelibolu yarımadasına asker çıkararak kara savaşlarını başlattılar.
25 Nisan 2021 de sınırlı sayıda da olsa Avusturalya ve Yenizelanda yetkilisi
Çanakkale’ye gelerek şafak ayini yaptı.
Şunu demeye çalışıyorum:
258 Bin vatan evladı Mehmetçiğimizin- Taaa Avustralya Kıtasından gelerek-
kanına giren düşmanına bile o savaşta ölen askerleri için ayin yapma izni
verecek kadar yüce gönüllü olan bir millet soykırım yapmaz.
Şimdi şu ihtiyar adam fotoğrafını merak ediyorsunuzdur mutlaka.
O fotoğraftaki şahıs ta 1963 – 1964 yıllarında Erzurum- Pasinler’de (
Hasankale) tanıdığım Pasinlerin velilerinden Rahmetli Deli Yusuf’tur.
Bu yazıyla ne ilgisi mi var?
Annesini, babasını, kardeşlerini Emeniler katletmiş. Hem de feci şekilde.
Onların nasıl katledildiğini görünce aklını yitirmiş. Parmaklarına bakar bakar
of çekip ağlardı. Rivayete göre parmaklarına baktıkça katledilen annesini,
babasını kardeşlerini görürmüş.