Makale / Tarihsel Makaleler

Eklenme Tarihi : 27.04.2021
Okunma Sayısı : 627
Yorum Sayısı : 6




Evet ülkemizde her sene 24 Nisan geldiğinde teyakkuza geçeriz. Gözümüz kulağımız Avrupa’dan ya da ABD den gelecek haberlerdedir. Acaba ABD başkanı ya da Avrupa’da herhangi bir devletin başkanı parlamentosu 24 Nisan 1915 Olayları için soykırım diyecek mi? Acaba herhangi bir ülkenin parlamentosundan 24 Nisan 1915 te Türklerin Ermenilere soykırım uyguladığına dair bir karar çıkacak mı?


Mutlak surette bir yerlerden bir şeyler çıkar. Mutlak surette ‘’Ermeni Soykırımı’’ Diyen ya bir devlet başkanı, başbakan ya da parlemento meclis vs. olur ve bizler de başlarız ‘’ Asıl sensin soykırımcı, sen kendine bak.’’ filan demeye.


Mesela Fransa’ya ‘’ Sen öncelikle Cezayir’de Fas’ta, Ruanda’da yaptığın soykırım’ın hesabını ver.’’


Mesela Almanya’ya ‘’ Milyonlarca Yahudiyi krematoryumlarda canlı canlı yakan gaz odalarında öldüren katiller bizi soykırım yapmakla suçlayamaz’’


Mesela ABD ye ‘’ Siz hele ortadan kaldırdığını milyonlarca kızılderilinin hesabını verin, ondan sonra soykırırmdan bahsedin’’ Deriz

Evet Allah razı olsun mu demeli bilemem Vinton Cerf ve Tim Berners interneti keşfetti, Mark Zuckberg de Face Booku hayatımıza soktu de rahatlıkla cevap veriyoruz(!) bize ‘’ Türkler Soykırım yaptı’’ Diyenlere.


Mesela bu sene ABD Başkanı Biden’e bayağı bir döktürdük. Öyle şeyler yazdık öyle şiirler döşendik ki adam kesinlikle şimdi ‘’ Ulan ben ne halt ettim’’ Diye tir tir titremektedir(!)


Ya o değilde biz her sene 24 Nisan’da ayağa kalkarız ama bu heyecan en fazla iki gün sürer 26, bilemedin 27 Nisan’da tekrar otururuz, bir dahaki 24 Nisan’a kadar ne Ermeni ne Ermeni Soykırımı iddiaları aklımıza gelir. Velhasılıkelam günlük yaşarız.


Bakın size 1990 Yılından bir anı anlatayım:


1990 Yılında bir hizmet içi eğitim programı kapsamında ülkemizin çeşitli yerlerinden tarih öğretmenleri Antalya- Aksu Öğretmen Okulunda toplandık. Çeşitli Profesörler bize ders veriyorlar. Bunlardan biri de TC. İnkılap Tarihi konusunda uzman Prof Dr. Hamza Eroğlu.

Bir gün konu bu Ermeni tehciri ve soykırım iddialarına geldi.


Hoca bize sordu: ‘’ Türkiye’de bu konu ile ilgili kaç kitap yazılmış biliyormusunuz? Bilmiyorduk tabii ki. Biz Tarih öğretmenleri bile en fazla 5 kitap görmüştük bu konuda. Hocamız ‘’126’’ Deyince ‘’ Oooo bayağı iyiymiş 126 değişik kitap hiç de fena değil’’ dedik.


Hoca tekrar sordu: ‘’ Peki Ermeniler kaç kitap yazmış biliyor musunuz?


Nereden bilebilirdik ki?


Hocamız kendi sorusunu kendi cevapladı: 20.000.


Evet yanlış okumuyorsunuz. Biz 126, onlar 20.000.( Yirmi bin )


Bizim 1990 yılı itibariyle 126 Kitabımızı okuyan sayısı parmakla gösterilecek kadar az, Ermenilerin yazdığı 20.000 Kitabı her Ermeni okumuş + sadece Ermenilere değil daha bir sürü millete devlete okutmuşlar.


Of yaaa. Asıl anlatmaya çalıştığım bu değildi. Nereden girdim bu konuya.

Asıl konum şu:


Biz Türkiye Cumhuriyeti olarak 1974 de Kıbrıs barış harekatını yaptık mı? Yaptık.

Kıbrıs barış Harekatından sonra Kıbrıs’ın kuzeyinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini kurduk mu? Kurduk.


Peki bugün dünya üzerinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini tanıyan devlet var mı? Maalesef Pakistan dışında yok.


Tüm bunlara rağmen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde Türk bayrağı dalgalanıyor mu? Evet.

Hatta o bayrağı indirmeye çalışanı boynundan vurup gebertiyor muyuz evet?


Yani?


Yani o devlet böyle demiş bu devlet tanımamış sallamıyoruz değil mi?


Aynı şeyi Ermeni soykırım iddialarına karşı da yapmamız gerekir bence.


Bu kadar telaşlanmaya, ateşlenmeye, Biden denen köpeğe asla ulaşmayacak şiirlere, mesajlara, kısaca kendi kendimize ‘’ Biz soykırım filan yapmadık’’ Diye anlatmamıza kendimiz söyleyip kendimiz dinlemeye vatandaşlar bazında hiç gerek yok. Yanlış anlaşılmasın. Devlet de sussun demiyorum. Devlet gereğini yapmalı elbet. Ama Devlet dahi ‘’Ya ben soykırım yapmadım’’ Diyerek yapmadığını ispat etmenin telaşına düşmemeli.


ABD, Fransa Almanya, İngiltere, Rusya ve diğerleri nasıl ki kendi yaptıkları soykırımları hiç sallamıyorsa biz de aynen hiç sallamamalıyız.


ABD ye ‘’ Sen önce yaptığın Kızılderili katliamının hesabını ver.’’ Deyince ABD sallıyor mu? Hiiiç umrunda olmuyor vallahi.


Fransa’ya ‘’ Sen Cezayir’de, Fas’ta Ruanda’da yaptığın soykırımın hesabını ver.’’ Deyince Fransa tınıyor mu? En ufak bir utanma duyuyor mu? Hayır.


Almanya’sı, İngiltere’si, Hollanda’sı İspanya’sı... Tüm bu şerefsizler yaptıkları onca katliam, soykırım yüzlerine çarpılınca sallıyorlar mı? Hayır.


Eee biz ne diye bu kadar heyecana kapılıyor, Biden denen alçak şerefsize ne cevap vereceğimizin, soykırım yapmadığımızın ispatı için argümanlar ortaya koymanın telaşı ve gayreti içine giriyoruz ki?


Yahu dostlar !


Havlayan köpeğin üzerine tabancayla, tüfekle, topla, tankla gidilmez. Hoşt dersin olur biter.


Havlasın dursunlar


Türklere zorla ‘’ Evet biz soykırım yaptık.’’ Mı dedirtecekler?


Senelerdir talep ettikleri tazminatı mı alacaklar?


Türkiye’den toprak mı alabilecekler?


Kıbrıs konusunda nasıl ki hiç bir dünya devletini sallamıyor, bayrağımızı KKTC semalarında dalgalandırıyorsak aynı şekilde Ermeni Soykırımı iddiaları karşısında da ‘’ Farzet ki yaptım. N’aapacaksın? Çükümü mü keseceksin? Elinden geleni arkana koyarsan şerefsizsin.’’ deyip noktayı koymak.


Aksi takdirde?


Aksi takdirde biz her 24 Nisanda bu muhabbeti yapar dururuz.


Ha bu arada...


24 Nisan 1915 den bir gün sonra yani 25 Nisan 1915 de İngiliz, Fransız, Avutralya, Yenizelanda, Kanada, kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne bela askerleri Gelibolu yarımadasına asker çıkararak kara savaşlarını başlattılar.


25 Nisan 2021 de sınırlı sayıda da olsa Avusturalya ve Yenizelanda yetkilisi Çanakkale’ye gelerek şafak ayini yaptı.


Şunu demeye çalışıyorum:


258 Bin vatan evladı Mehmetçiğimizin- Taaa Avustralya Kıtasından gelerek- kanına giren düşmanına bile o savaşta ölen askerleri için ayin yapma izni verecek kadar yüce gönüllü olan bir millet soykırım yapmaz.


Şimdi şu ihtiyar adam fotoğrafını merak ediyorsunuzdur mutlaka.


O fotoğraftaki şahıs ta 1963 – 1964 yıllarında Erzurum- Pasinler’de ( Hasankale) tanıdığım Pasinlerin velilerinden Rahmetli Deli Yusuf’tur.


Bu yazıyla ne ilgisi mi var?


Annesini, babasını, kardeşlerini Emeniler katletmiş. Hem de feci şekilde. Onların nasıl katledildiğini görünce aklını yitirmiş. Parmaklarına bakar bakar of çekip ağlardı. Rivayete göre parmaklarına baktıkça katledilen annesini, babasını kardeşlerini görürmüş.


NOT:

1-Ermeniler neden Tehcir Kanunun çıktığı 27 Nisan’ı değil de 24 Nisan’ı Soykırım Günü olarak anarlar. 24 Nisan 1915 de mi başladı her şey? Ondan önce hiç bir şey olmadı mı? Sorularının cevabını merak eden olursa ayrı bir yazıyla onu da anlatabilirim.

2- Avrup'nın hâlen var olan kral ve kraliçeleri prens ve prensesleri yazı dizimiz devam edecektir ama güncel olan bu konuyu es geçmeyelim istedim. 
( Biz Her Sene 24 Nisan’da Bu Muhabbeti Mi Yapacağız? başlıklı yazı Sami Biber tarafından 27.04.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.