İğneyi Kendimize Çuvaldızı Ele...
1. GÜN: Günün en çok okunmasa da en fazla yorum alan yazısı.
Evet bu da bir ayrı garabettir zira benim yazılarım ya da şiirlerim hiç bir
zaman günün en çok okunan yazısı olmamıştır günün en fazla yorum alan yazısı
olsa da.
2. GÜN: Yine günün en çok okunmasa da hatta okunma oranı bakımından yerlerde
sürünse de en fazla yorum alan yazısı
3. GÜN: Okunma oranı 0 seviyelerinde,
yorum zaten sıfır.
Bunu anlayabilmekte zorlanıyorum.
Yok yanlış anlaşılmasın insanların başlarından aşkın dertleri, işleri güçleri
olduğunu biliyorum. Her Allah’ın günü benim yazdıklarımı okumak zorunda
olmadıklarını da biliyorum. Dahası her gün siteye uğramak zorunda da değil hiç
kimse ve dahası siteye uğrayıp yazımı okusa dahi yorum yazmak zorunda değil. Bunu anlıyorum elbette. Zaten dert ettiğim
herhangi bir yazımın çok az okunması ya da sıfır yorum alması değil. Dert
ettiğim konu ilk bölümde bakıyorum millet bayılmış. ‘’ Hocam sen yaz biz
ilgiyle okuyoruz.’’ Diyorlar. İkinci bölümü yazıyorum; eh müşteri fena değil,
Allah bin bereket versin. 3. Bölümü yayınlıyorum fısssss. Bizim semte uğrayan
olmamış.
Bu sadece bir tek seri yazımda olan bir durum değil. En son yazdığım ‘’ Millet-i Sadıka Dediğimiz Ermeniler, Türklere Sadık
Değilermiş Ki’’ başlıklı yazıda da böyle oldu.
1. Bölüm: 101 okuma 9 yorum ( 9 Yorum günün en fazla yorumu o da işin ayrı ve
acayip bir tarafı.)
2. Bölüm : 85 Okuma 8 yorum
3. Bölüm: Bu yazıyı yazdığım 30 Nisan
saat 14.10 itibariyle 31 Okuma 0 yorum.
( Bugün için yani 1 Mayıs 2020 saat 17.50 İtibariyle okunma sayısı 49, Yorum: 1
Sağ olsun var olsun Hasan Özaydın kardeşim okuyup yorum yazmaya değer bulmuş.)
Niçin böyledir bu?
*Yazılarım çok uzun olduğundan desem 1. Ve 2. Bölümler de uzundu.
*Geç yayınladım desem değil. Ben yayınladığımda başka hiç kimsenin yazısı yoktu
ana sayfada en çok okunanlar listesinde. Sonra diğer arkadaşların yazdıkları
yağmaya başladı ve benim yazı anasayfa en çok okunanlar listesinde görünmez
oldu.
*Sıkıcı, bıktırıcı, lüzumsuz ve gereksiz desem. Evet en çok yorum aldığım günlerde bile okuma oranı açısından en gerilerde olduğuna bakacak olursak demek
ki okuyucular sıkıcı ve gereksiz buluyorlar. Haklılar da neticede herkesin
bildiği(!) bir Ermeni Meselesini eşeğin gaydası gibi uzatmanın alemi yok. Evet
sıkıcı ama daha önceki bölümler de sıkıcıydı.
Ermeni meselesi yerine hiç kimsenin daha önce duymadığı, bilmediği(!) aşk ile
ilgili şeyler yazmak lazım. Nitekim ‘’ Aşk Ölmüş ‘’ Demişim, aynı gün okuma oranı yine yerlerde sürünse de en fazla
yorum alan yazı olmuş bu yazıyı yazdığım saat itibariyle. ( 30 Nisan saat 14.00
itibariyle )
Evet oldukça kızgındım ama sonra bir şey dikkatimi çekti.
Sitede dört gündür yeni bir günün yazısı seçilmemişti.
Evet, Ahmet Zeytinci kardeşim 26 Nisan’da ‘’ Zıkkımın Kökü ‘’ Başlıklı bir yazı
yayınlamış, o yazı 27 Nisan’da güne gelmiş, 27- 28- 29- 30 Nisan’da aynı yazı
günün yazısı.
Bu arada Ahmet Ayaz’ın 28 Nisan’da astığı ‘’Hacı Bektaş-ı Veli Kimdir başlıklı
yazı da 29 Nisan’da güne gelmiş 30
Nisanda başka yazı seçilmesi gerekirken seçilmemiş
Dün yazdığım ama sonra ‘’Ağır oldu bu’’ Diye yayınlamadığım yazımda aynen şöyle
demiştim: ‘’Bakalım 1 Mayıs’ta değişecek mi?''
O da ne? Bugün 1 Mayıs ve sitede günün yazıları yine Ahmet Zeytinci’nin ‘’
Zıkkımı peki pek de lezzetli bir yemek değilmiş’’ Başlıklı yazısı ile Ahmet
Ayaz’ın ‘’ Hacı Bektaş-ı Veli Kimdir’’ Başlıklı yazısı...
Ahmet Zeytinci kardeşimin yazısı beş gündür Ahmet Ayaz’ın yazısı 3 gündür Günün
yazısı.
Site yönetimi (Ben ve Mehmet Fikret Ünalan değil. Biz günün şiirlerini seçeriz.
Günün yazılarını seçenler bizler değiliz.) Beş gündür yeni bir yazı seçmemiş.
Bunun nasıl bir manası olabilir?
Şıkları veriyorum siz seçin.
1- Yazıları seçen heyet çok meşgul, başında çok büyük sıkıntılar gaileler var o
yüzden ilgilenemiyorlar. İyi de Fikret ve ben bazen her ikimiz birden böbrek
ağrısından kıvrandık yine de gönüllü olarak sürdürdüğümüz günün şiirini seçme
işini hiç aksatmadık.
2- Yazıları seçen heyet 5 Gündür yeni bir yazıyı güne gelecek kadar güzel ve
değerli bulmadı. Yazar arkadaşlara ‘’ Ahmet Zeytinci ya da Ahmet Ayaz ayarında
bir şeyler yazın güne getireyim mesajı veriyor.
3- Yazıları seçen heyet sitedeki yazıları okumuyor, o yüzden de yeni bir günün
yazısı seçmesi gerektiğini unuttu.
4- Yazıları seçen heyet ‘’ Allah şiirlere ve şairlere zeval vermesin, onlar
yazsınlar yeter ki, yazarlar yazmasa da olur’’ Düşüncesindeler. Yani düz
yazılar hiç de umurlarında değil. ( Zaten pek okuyan da yok düz yazıları )
Uzun sözün kıssası.
Ben yazılarımı, birlikte editörlük yaptığım arkadaşıma, herhangi bir şiirine yorum
yazmadığımda hem özelden hem genelden ‘’ Hocam şiirime yorum yapmamışsınız, bir
kabahatim mi oldu?’’ Diye uyaran arkadaşıma, ama hepsinden önemlisi görevi
siteye asılan yazıları okumak olan zât-ı muhteremlere/ ya da zât-ı muhtereme
dahi okutamamışsam diğer arkadaşlara nasıl sitem edebilirim ki.
Velhasılıkelam iğneyi kendimize batırmadan
ele nasıl sitem edebilirim ki
NOT:
1-Bu yazıyı dün yayınlayacaktım ama ağır oldu diye yayınlamadım Ama bugün hâlâ
günün yazısı seçilmediğini görünce artık birilerinin kulağını çekme zamanının
gelip de geçtiğini farkettim.
2- Lütfen sevgili Kardeşim Ahmet Zeytinci ve değerli üstad Ahmet Ayaz
alınmasın. Bu iki arkadaşımla hiç bir sorunum yok, olamaz da. Özellikle Ahmet
Zeytinci kardeşim sitemizde en sevdiğim
arkadaşların başında gelir.
(
İğneyi Kendimize Çuvaldızı Ele... başlıklı yazı
Sami Biber tarafından
2.05.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.