Düş boğumda hacizli bir şiirim
Sersem sepelek öksüz yüreğimden
vurulduğum
Katıksız esemesi okunuyor dünün:
Ah, maviden ufkum
Sevebildiğinden fazla umutluyum
Yükümse hazan ve neşri sözcüklerin
Büklüm büklüm mabedim içinde
dolandığım kadar
Sürer gider ömür
Katıksız sevdiğim yana yakıla peşimde
kader
Hüznüme muhalif kimse sevecen
İklimin mağrur iki yakası
Aşkla ördüğüm gönül kubbemin devasa
yarası.
Bir metanetse bahşedilen
Bir kelamsa yürekten s/üzülen
Maviden muhtıram
Pembeden yanakları şiirin
Derli toplu bir ölü olmaya da vakit
var hem
Nemalandığım şu aşkın en vefalı
kesitleri
İçimde ulvi bir ışık sızdığından da
fazla
Ekemediğim bir tohumsa sevgi
Varla yok arası insan iklimi
Elbet yağacak sağanağın habercisi
Ta içimden sevdiğim
Dışımda yanıp sönen ömrün feri
Hali hazırda beklediğim ne ise…
Düş pembesi yastığım iken vicdanım,
Elbet şiirler sırtımı sıvazlayan
Bir vızıltı değildir söylenmeyen
saklı yaram
Yâd ettiğim çocukluğumdan kalan bir
armağan
Elbet içimde büyüttüğüm sevgi
Salası verilmiş olsa dünün ne ki?
Azat edilmediğim bir dünya
Islak gözlerimde devasa bir imleç
Şakıyan ruhumda saklı gaipten gelen
sevinç
Sevdiğimden de ötesin, yar:
Yanık kelamın her hecesinde saklı
tasam
Asası mı ömrün aranan?
Azadesi yüreğin
Ah, sevdikçe daha bir dolanan.
Arpacı kumrusunu saldım boşluğa;
Yürekteki hoşluğa
Buyur ettim, seni yar:
Yandığım ne ki yazdığımın yanında?
Yakardığım Mevla’m hep olmadı mı başucumda?
Şükür günüme
Saadet bildiğimdir şiir ve sevgi
Semazen eteklerinde ruhumda saklı bir
g/izi
Artık vermem ellerine
Elem kuşlarından sor beni
Endamlı hüznüme bakma sen hem
Eşrafıma ise asla sorma
Sor beni Rabbimden.
Büyüttüğüm bir ağaçsın sen, sevgili
Rengim pembe ve mavi
Matemimle kıraç yüreklerde açan bir
çiçeği
Korumaksa tek niyetim
Konduğum şu şiirden öte de yolum
yoktur hem
Rabbime duyduğum aşk ve özlemin
sarmalında
İlla ki açmalıyım hidayetin
penceresinde…