Hangi düş’ ün ayrıcalığında yaşar
insan ve hangi gönle sığar aşkın talan ettiği bir fısıltıdır da özlem içinde
saklı o derin tevazu ve saydam nakşı mevsimin ölümsüzlüğe kanat açar ve
balyalarca duygu misilleme yapar duyarsızlığına insanoğlunun.
Göğe konuşlu bir tanrıdır aşk ve besi
kaynağı merhamet nihayetinde uzlaşmaksa evrenle nihai sırlar cephe durur belki
de kayıtsızlığında kiminin kayıt açar güne ve ömre.
Her renk kendi başına meczuptur ve
her yürekte saklıdır dünün darası belki de kanat açan bir rüzgârdır insanlığın
İlahi Aşka tapınası.
Bir servettir hayat.
Nakkaşı ise yüce Mevla.
Aşkın kürediği duygular hücum eden
her hücresine cihanın ve kaynak yapar şair dillenen yüreğinden firar eden tek
kıvılcımla ateş olur da yağar yalnızlığın çatısına.
Öznesi aşktır şiirin.
Yüklemi ise özlemek.
Hüküm giyen imgeler ve de sarnıcı
kayıp iken şairin aslında zamansız ve mekânsız bir izlekte saklı tutar iç
sesini.
Kükreyendir gök kubbe.
Aşktır kimi zaman insanın içinde
kalan tek ukde.
Rahmetin sarmalında tetiklenir
duygular ve tevazu yüklü sihirli küresinde şairin sözcükler dillenir hele ki o
dilemması yok mu özlemin ve sadece ölümdür dindiren bu sağanağı.
İnsan bir defa ölmez.
İnsan bir kereliğine aşka düşmez.
İnsan durduk yere kötü de olmaz.
Nefsine tapan sığ yürekler ve nefesi
kesilen rüzgârın diktiği her kelime dilim dilim sunulur okuyucunun önüne ve
ensesine yapışan o fitnelerdir uzak durduğu ve inanır insan ve sever masumca
bazen direnir de aşka ve azat edilesi bir cehennemde fokur fokur kaynar
kazanlar.
Kaza kurşunudur şairin yüreğini
susturan.
Kaza eseri yaşar şair çünkü ölümle
dans eder hele ki yazmadığında ölür de ölür defalarca.
Yürektir o uçan halı.
Şair saf tutar safiyette…
Şair ılıman iklimlere sızar.
Şair acısından sızlanmaz sadece sever
ve yazar ve acı çeker ve açılandırır duygularını.
Şiirdir o sessizlikte ç/ağlayan ve
çatlatan gök kubbenin kabuğunu ve şair sığamaz yere göğe şair sızar da sızar
iklimin söküklerinde bağlanmaksa hayata kalemidir diyezi sözcüklerin ve imgeler
birer melodi ve ihbar eder şair içinde gezineni.
Ezilendir mazlum.
Eziyet gören ve de.
Meziyet bilen iblisi de ifşa eder
şair ve kılavuzu aşktır yüreği sarkaç içinde devindiği o fanustan firar eder
sonsuzluğun kıvılcımlarında sırıtır kimi zaman uzaktaki yıldızlar ve kıblesidir
şiirler şairin ve kabir azabı çeker ne zamanki şiirler elini eteğini çekse.
Hüzündür minvali şairin.
İmkânsızı sever şair ve imkânsız aşka
düşer sonra tek tek düşer sözcükler göğün tapınağı o bulut deryasında saklıdır
melekler ve sakindir evren ve sakit olandır sevecen yüreğinde saklı o tezahürat
ne de olsa dünün acısını çıkarır şair ve günde saklı tebessümle yarına d/okunma
arzusu ile tek tek çentik atar duygulara.
Rakkası varlığının.
Reçinesi o bilinmezin.
Yılkı atlarına biner şair ve
dizginleri bırakır ve işte koşuşunda sözcüklerin tanrısal bir içgüdü ile
kendini sere serpe bırakır sözcüklerin mekânında saklı o devasa inanç ve umutla
körelen herkese ışık olur dua olur aşk olur ve aşinadır şair gökte gezinen
yıldızlara.
Varlığından dumanlar çıkar şairin
hele ki yazamadığında defalarca infilak eder ve imha ettiği aslında ömrün
sessizliğidir ve diktiği her şiir şairin manevi evladıdır.
Evladiyeliktir hem duygular ve
evreleri vardır.
Edeple edebiyata iz düşer.
Gizinde saklıdır aşkı sevdası ve
yalnızlığı.
Yalnızlığına kanaviçeler örer şair ve
tek tek örter yaralarını evrenin ve yamalı bohçasında saklıdır umudu ve büyür
de büyür yüreği ve gözünde büyüttükçe sevgiyi tüm zaaflarını terk eder şair ve
zarif bir reveransla aslında Rabbine koşar ve insanlığının nezdinde insancıl
bir dürtü ile adeta evrene ve tüm insanlığa kenetlenir ve kanadığına binaen kan
kaybından ölmez şiir yazmadığında ölür şair ve yeniden doğuşunu müjdeler
yazdığı ve yazacağı her şiir ne de olsa kâinatın ayrıcalıklı sunumudur kalemi
ve aşk ile yazar ve İlahi Aşk ile kat izini yok eder dününün ve gününden firar
eder tüm zamana yolculuk eder ve sayısız yürekle eşleşir en çok da tanıklığında
Rabbinin hamt etmeyi nasıl da bilir.
Bilindik olandır şairin yazma
sevdası.
Şiirde sabıkalıdır şair ve şiarıdır
duygular akneli yüreklerde değil aşka ve tevekküle doymayan yüreklerde yer
bulur hele ki şifa bildiği her sözcükte yaşaran ve yeşeren de yüreği ile
gözleri iken illa ki şiirin hatırına…